09 EYLÜL 1922 BİR MİLÂTTIR

Siyaset Yayın: 11 Eylül 2017 - Pazartesi - Güncelleme: 11.09.2017 11:30:02
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
4433 okunma
Google News

09 EYLÜL 1922 BİR MİLÂTTIR !!!!!!!

           CHP ilçe başkanı Fisun Aktakka Yıldız 9 Eylül ve gündeme dair açıklamada bulundu,  “   22 AĞUSTOS 1922 sabahı saat 5.30 da  Türk topçusunun başlattığı atışlarla, Anadolu insanının el emeğiyle yaptığı mermiler, ecel olup yağmıştı düşman üstüne. Düşman  panikteydi ki bu defa sıra piyade ve süvarilerimize gelmişti. Akın akın Türk askeri yağıyordu her yandan. Yunan'ın azraili olmuşlar, aman vermiyorlardı.!  8. günde düşman ordusu tamamen bozulmuş, hatları arasında irtibatları kesilmiş çil yavrusu gibi kaçışıyorlardı. Bu kaçış 9 gün daha sürdü ve İZMİR'de yol bitti!!!

           9 EYLÜL 1922 denilince akla hemen İZMİR geliyor haliyle. Çünkü Yunanlılar 15 MAYIS 1919 da tantanayla işgal ettikleri İZMİR'e, perişan vaziyette veda ediyorlardı. Bu ANADOLU'nun ve İZMİR'in kurtuluşu, Milli Mücadelenin de alan değiştirmesi demekti.

           Düşman kovulmuş,500 yıldır "Gavurun İzmir'i" artık müslüman TÜRKLER'in İzmir'i olmuştu.  Bu aynı zamanda yeni bir savaş başlamasının da tarihiydi. Cehaletle, gericilikle, ekonomik yoksullukla, kadın haklarına duvar ören taassupla savaşılacaktı ki en zoru da buydu belkide!!! Devasa sorunlar vardı önümüzde. İşte 9 EYLÜL 1922 sadece İZMİR ve ANADOLU'nun kurtuluşu değil; bu büyük sorunlarla mücadelenin de başlangıç tarihidir!!!

           Okuma yazma oranı erkeklerde 3-4,kadınlarda binde 4’ü idi.  Eğitimsiz bir toplum kalkınamazdı. Başta eğitim olmak üzere yapılacak tüm devrimler için; kurtuluşu gerçekleştiren milli iradenin katkısı gerekiyordu!

Bunun için de önce demokratik bir cumhuriyet olmalıydı. İşte 9 EYLÜL 1922 kurulacak cumhuriyetin de milâdıydı..Devlet;din ile içiçe, doğmalarla yönetiliyordu. Oysa; devlette çok fikirlilik,dinde ise doğmalar geçerlidir.Elbette bunların birbirinden ayrılması gerekiyordu. İşte 9 EYLÜL 1922,lâik yönetimin de milâdı olmalıydı. Bu nedenle hilâfet kaldırılmalıydı. Zira hilâfet demek dinin devlete müdahalesi demekti.

Kadınlarımız; Kurtuluşumuzun her safhasında var olmuşken,sosyal hayattan dışlanamazlardı.Onlar 2. sınıf değil,baştacı olması gereken varlıklarımızdır. O halde kurulacak cumhuriyet yönetiminde onların da söz hakkı olalıydı.İşte 9 EYLÜL 1922 kadınlarımızın kişiliklerini kazandıkları tarihti aynı zamanda!

TÜRK HALKI;yabancılar için çalışan köle durumundaydı. Duyun-î Umumiye kaldırılmalı,Türk nsanı kendisi ve millet için kazanmalıydı. İşte 9 EYLÜL'e anlam kazandıran bir faktörde,Dutun-i Umumiyenin kaldırılmasıydı.

Çiftçimiz;bilinçsiztarımla karnını zor doyuruyor,halk hastalıktan kırılıyordu. Reel anlamda esnaf yoktu.Yatırım yapacak sermaye yoktu.İşte bütün bunların hallolması için 9 EYLÜL 1922 bir milâttır!!

Kısacası:Tüm güzellikler,iyilikler ve zenginlikler için bir başlangıçtır 9 EYLÜL 1923 e gelindiğinde;bütün bu sayılan hizmetlerin yapılabilmesi için,halkın örgütlenmesi gerektiği görüldü.Bu gereklilik de CUMHURİYET HALK PARTİSİ'nin kurulmasını sağladı.Böylece HALKÇILIK bir partiyle özdeşleşmiş oldu.Artık "padişah yok millet var,saray yok vatan var,keyif yok kanun var,zulüm ve esaret yok hak ve hürriyet var" olacaktı.Nitekim 1927 kurultayı'nda ilk 4 ilke kabul edildi. -1 - CUMHURİYETÇİLİK - 2 - MİLLİYETÇİLİK - 3 - LÂİKLİK - 4 - HALKÇILIK.....  4 yıl sonra 1931 Kurultayı'nda da - DEVLETÇİLİK ve - DEVRİMCİLİK  ilkeleri benimsenerek bu günkü 6 OK amblemi oluştu.

           Halkın Cumhuriyete sahip çıkması, Milli şuurun oluşması,devletin tüzel kişiliğinin dini olamayacağı,din inanışının kişisel olduğunun anlaşılması ve bütün bunların HALK için olduğunun kavranması ancak örgütlü bir toplum yapısıyla mümkün olabilirdi. İşte CUMHURİYET HALK PARTİSİ'nin doğuşu böyle oldu.

Bugün bu ilkeler hâlâ geçerli olup,toplumun kalkınması için de gereklidir.Elbette reforme edilmiş ve edilecektir.Ama ANA TEMEL aynıdır.

Ne acıdır ki bu ilkelerden sapan ve yöneticileri:Yeniden padişahlık hevesine kapılmış,milleti tebaa olarak görmeye başlamıştır.Yine saray ve saltanat TANTANASI ve israfı başlamış,Başkent'te 1150 odalı saray,Muğla'da 350 odalı yazlık saraylar;HALKIN EKMEĞİ ÇALINARAK yaptırılmış,yaptırılmakta ve bir muktedirin keyfine tahsis edilmektedir.VATAN için devlet gitmiş,90 yıl sonra ilk kez topraklarımız düşmanlara terk edilmiştir.Süleyman Şah Türbe arazisi önce Işide,sonra da pkk.ya; 19 ada ve kayalıklar Yunan'a bırakılmış,Kıbrıs'tan da asker çekmenin hazırlıkları başlamıştır.Yani:Vatan 2. plâna itilmiş,birinci plâna sarayın ikbali oturmuştur. Kanunlar rafa kalkmış,keyfilik yerleşmiştir."Seni hain ilân ederim,hedef gösteririm haaa!" tehdit ve keyfiliği,yönetim şekline dönüşmüştür.Her muhalif terörist olmakla suçlanıyor ama gereği yapılmıyor.Açılan davaların gerekçeleri bir türlü yazılmıyor,tutukluluk hali işkenceye dönüşüyor. 162 gazeteci hapse atılıyor,hak arayanlar zulüme uğruyor ama kimse suçunu bilmiyor.Yani suçsuz tutuklamalar en katı istibdad günlerini geride bırakıp,işkenceye dönüşüyor.HAK-HUKUK-ADALET kavramları nostalji oldu.HAK-HUKUK-ADALET arayanları terörist ilân ettiler.

           İşte bütün bu bozuklukları giderecek,TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni yeniden kuruluş felsefesine oturtacak parti yine CUMHURİYET HALK PARTİSİ'dir.

Bu büyük zaferi çok kısa sürede kazanan şerefli,şanlı ve kahraman ordumuzun başında bulunan ve şimdi bazılarının 2 ayyaş olarak vasıflandırdığı değerli komutanlarımızı da kahraman askerlerimizi de bu vesileyle sevgi,rahmet ve minnetle anıyoruz!Allah'a sonsuz dualarımızı sunuyor ve bu iki ayyaş'ı yaratıp,milletimize armağan ettiği için ebediyyen minnet duyacağımızı beyan ediyoruz!Nur içinde yatsınlar.

Milli Bayramlarımızı doya doya kutlayamadığımız şu günlerde; bayramları yasaklayanlara,gururla TÜRKÜM diyemiyen,TÜRK MİLLETİ yerine "BU MİLLET" ya da "Benim Milletim" ya da sadece "MİLLETİMİZ" diyenlere,

T.C. tabelâlarını resmi dairelerden indirmeye çalışanlara,ATATÜRK resimlerini,GENÇLİĞE HİTABE'leri ve hatta İSTİKLÂL MARŞIMIZ'ı ders kitaplarından çıkarmaya çalışanlara inat,bu günün şevkiyle haykırmak istiyorum:

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ....!!!!!”

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.