İşgal planını tanımıyoruz

"İŞGAL PLANINI" TANIMIYORUZ..
 "EYY İSRAİL! BİR GÜN AKITTIĞIN MAZLUMLARIN KANINDA BOĞULACAKSIN!"

Tavşanlı’da Kardeşlik ve Yardım Platformu ile vatandaşlar, Tavşanlı Arifağa Camiinde kılınan cuma namazının ardından ABD Başkanı Donald Trump'ın "Yüzyılın Anlaşması" adıyla açıkladığı sözde işgal planını protesto etti.
Tek yürek olan STK’lar ile vatandaşlar Arifağa Camii bahçesinde Türk ve Filistin bayraklarıyla İsrail’i lanetledi.

Tavşanlı Kardeşlik ve Yardım Platformu ile Tavşanlı Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları'nın, Filistin ve Kudüs'e yönelik ABD ile İsrail arasındaki anlaşmayı tel'in için Müslümanlar olarak tavrımızı koyma adına bugün burada toplandık.
Sözlerime başlamadan önce Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'ndaki Yunanistan milletvekili Loannis Lagos'un "Türk Bayrağı, bununla ne yapılır, yırtıp atılır. Artık buna bir son vermeliyiz" şeklinde açıklama yaparak Türk bayrağını yırtmasını lanetliyoruz. Türk bayrağı yırtılmaz, baş üstünde taşınır, herkes haddini bilsin diyor, böyle hadsizleri şiddetle kınıyoruz.

KUDÜS MÜSLÜMANLARINDIR!
Dünya farklı renklerden, ırklardan, kültürlerden, dillerden oluşan 7 milyardan fazla insana ev sahipliği yapıyor.
Biz hiçbir rengin, ırkın ya da dilin diğerlerinden üstün olduğuna inanmıyoruz.
Yine biz hiçbir topluluğu renginden, ırkından ya da dilinden ötürü de hor görmüyoruz.
Hangi renkten, ırktan ya da dilden olursa olsun bütün insanların Hazreti Adem(as)’ın torunları olduğuna inanıyoruz.
İnsanları iyi ya da kötü yapan tutum ve davranışlardır.
Bir ırkın diğerlerinden üstün ve ayrıcalıklı olduğu tezi üzerine kurulan hiçbir ideoloji insanlığa saadet getiremez.
Tüm insanlık için değil de sadece bir aile ya da bir kavim için yaşamı kolaylaştırmayı ve güzelleştirmeyi düşünenler, geri kalan insanlar için dünyayı cehenneme çevirirler.
İşte bir ailenin ya da bir ırkın çıkarlarını hak ve adaletin önüne geçiren sapkın ideolojilerin en belirgin örneği Siyonizm’dir.
Ve işte İsrail, Siyonist düşüncenin eseri olan bir kötülük şebekesidir.
Bu kötülük şebekesi var olduğu günden beri tüm insanlığın baş belası olmuştur.
Siyonist çeteler, 1917’den bugüne, 100 yılı aşkın bir süredir Filistin topraklarını kan gölüne çevirmiştir.
İsrail demek, soykırım demektir, katliam demektir, vahşet demektir, terör demektir, zulüm demektir.
İsrail demek, ifsat, bozgun ve fitne demektir.
İsrail demek, işgal, yağma ve talan demektir.
Malumunuz Kudüs’ü işgalci İsrail’in başkenti olarak tanıyan ve büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan ABD, yeni bir skandala daha imza attı.
Yüzyılın anlaşması olarak servis edilen tek taraflı anlaşma, Siyonistlerin yayılmacı politikalarına onay verirken Filistinlileri parya olarak yaşamaya mahkûm ediyor.
ABD Başkanı Trump Netanyahu ile kameralar karşısına geçerek Kudüs’ü bir bütün olarak İsrail’in başkenti kabul ettiklerini açıkladı.
Göreve geldiği günden bu yana Siyonistlerin emir eri gibi hareket eden Trump, aldığı kararlarla Siyonistleri şımartarak Filistin halkının meşru haklarını yok saymaktadır.”
Trump açıklamasında Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman'a toplantıya elçi gönderdikleri için teşekkür de etti.
Emperyalistlerin elinde birer oyuncağa dönüşen bu kukla yönetimleri tarih asla affetmeyecektir. Yüzyılın anlaşması olarak yapılan bu açıklama yüzyılın hatasıdır.
Kudüs’te daha önceki büyükelçilik meselesinde, tüm dünyayı harekete geçiren Cumhurbaşkanımızın tavrı, İslam coğrafyasında tarihi bir duruş ve İslam Alemi’nin sesi oldu.
Ancak resmî/gayr-ı resmî her türlü sessizlik ya da vurdumduymazlık her zaman İsrail’in küstahlığına ve şımarıklığına zemin hazırlamaktadır.
İslam ülkelerinin ABD’yle olan bağımlılık ilişkileri de İsrail konusunda ciddi adımlar atılmasına engel olmaktadır.
Müslüman halkların “Kahrolsun İsrail” demesi İsrail’i kahretmemektedir. İsrail’in hamasete karşı bağışıklığı vardır.
Yapılması gereken en başta, her platformda Filistin Halkına ve Filistin Mücadelesi’ne destek vermeye devam etmektir.
Trump ve Netanyahu’nun yaptığı tek taraflı anlaşmayı tanımıyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Müslümanların ilk kıblesi Kudüs’ün Siyonistlere bırakılması söz konusu olamaz.
Biz Müslümanlar İsrail ve Siyonizm karşıtı tüm hareketlerin daha etkin ve daha organize olması için çaba sarf etmeliyiz.
Tüm İslam ülkelerindeki hükümetleri İsrail konusunda daha sahici adımlar atmaya davet ediyoruz.
Bu coğrafyaya huzur ve barışı getirecek adımlar, ABD ve İsrail ile bir ve beraber olmakta değil, İslam ülkeleri ve ezilen diğer ülkelerle hak ve adalet ekseninde birlikteliktedir.
Dualarımız odur ki tüm Müslümanlar ve tüm ezilenler, zulüm ve işgallere karşı birlikte hareket edebilmeyi başarabilirler..
"Eyy İsrail! Bir gün akıttığın mazlumların kanında boğulacaksın!" sözünü dilimizle değil kalbimizle haykırıyoruz.
Özgür Kudüs’te buluşmak ümidiyle, esselamünaleyküm.”