ADLİ YIL AÇILIŞINDA ADALET ELEŞTİRİSİ

 Yeni adli yıl açılışı dolayısıyla Cumhuriyet meydanında ki Atatürk anıtına Adalet Komisyon Başkanlığı ve Tavşanlı Barosu tarafından Atatürk anıtına çelenk sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklal marşımızın okunmasından sonra günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı.Cumhuriyet meydanında ilk konuşmayı Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Selçuk Bütün yaptı. Bütün,  açıklamasında Adalette iç huzurun önemine vurgu yaparak, hukuk tesisinin toplum bütünlüğüne de çok büyük katkı sağladığını kaydetti. Selçuk Bütün, " Adaletsiz bir ortamda insanlar sadece haklarını kaybetmez. İyiye ve güzele olan inançlarını da kaybeder. Yeni adli yılın hepimize hayırlı olmasını diliyorum " dedi . Tavşanlı Barosu adına konuşan Avukat Ali İhsan Bakır ise 20 Temmuz-1 Eylül arasındaki adli tatilin, yargı çevrelerinde çok tartışmalı süreçlerden geçtiğini söyleyerek Özel Yetkili Mahkemelere yüklendi. Bakır, açıklamasında özel yetkili savcıların insan hak ve özgürlüklerine aykırı davrandığını ifade ederek evrensel hukuk kurallarının çiğnendiğini söyledi. Ali İhsan Bakır açıklamasında " biz avukatlar adaleti bir bütün olarak kabul ediyoruz. Tüm yetkililerin kaygıları artarak sürmektedir. Yargı iyi bir görüntü vermemektedir. Toplumun hak ve adalet anlayışında ciddi inanç kaybı yaşamaktadır. Demokrasiyi güçlendirmek hepimizin görevidir. Türk yargı sistemine olan güvensizlik ulusallıktan çıkıp uluslararası boyutlara taşınmıştır. Üzülerek görüyoruz ki yargı tamamen siyasallaşmıştır. Savuşturma, kavuşturma ve kararların yetersizliği, tutarsızlığı, özensizliği yargımızın bir parçası haline gelmiştir. Son zamanlarda ki özel cumhuriyet savcıları yargıyı bozmaktadır. Bu konu hem karar merciini hem de savunmayı olumsuz etkilemektedir. Bu durum  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin evrensel ilkelerine de aykırıdır " dedi .Ali İhsan Bakır, adli yıl açılışında Ak Parti hükümetini eleştiri yağmuruna tuttu. Bakır, yargının siyasallaştırılarak değerlerinden uzaklaştırıldığını ifade etti. Ali İhsan Bakır " Atatürk ilke ve devrimleriyle çağdaşlaşmış, çağdaş değerlerle donanmış, sevgi ve kardeşlikle bezenmiş, her ilişkide hukukun egemen olduğu, Türkiye Cumhuriyetini özlüyor ve hedefliyoruz. 2010 yılında yapılan referandum maalesef yargının bağımsızlığını yok etmiştir. Ülkemizde hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku uygulanmaktadır. Kuvvetler ayrılığı değil, siyasi iktidar tarafından tamamen kaldırılan bir kuvvetler birliği söz konusudur. Farklı ve değişik bir Cumhuriyet anlayışlarını ortaya koyan irade ve eylemler maalesef son zamanda sergilenmektedir. " ifadelerini kullanıp, Marmara ve Ege barolarının ortak bildirisini hatırlatarak Orta doğuda olası bir savaş ortamına da karşı çıktıklarını söyledi.