Doğa ile başbaşa huzur
Tavşanlı’dan

Tuna İşleyen
tunaisleyen@hotmail.com - 0Şehrin gürültüsünden, beton yığınlarından kaçıp doğanın kucağına sığınmak hepimizin ihtiyacı. Mesire alanları, parklar, ormanlar bu kaçışın en güzel durakları. Ancak ne yazık ki, bu ortak kullanım alanları zaman zaman bazı duyarsız davranışlarla huzurumuzun kaçtığı yerler olabiliyor.
Elbette, bir mesire alanına gittiğinizde sevdiklerinizle keyifli vakit geçirmek, sohbet etmek istersiniz. Ama bu keyif, başkalarının huzurunu bozma hakkını size vermez. Piknik masasının etrafında yankılanan yüksek sesli müzik, kahkahalar ve bağrışlar, doğanın sunduğu dinginliği yok eder. Oraya gelen her insanın sessizlik ve huzur aradığını unutmamalıyız. Çevrenizdeki insanların çocuklarının uyku saatinde, yaşlı bir çiftin sessiz bir yürüyüşünde veya sınavına çalışan bir öğrencinin konsantrasyonunda sizin sesinizin bir engel olmaması, en temel saygı kuralıdır. Müzik dinlemek istiyorsanız, kulaklık kullanmak ne kadar da basit ve zarif bir çözüm.
Diğer bir büyük sorun ise çevre kirliliği. "Nasıl olsa temizlerler" mantığıyla etrafa atılan çöpler, doğanın kalbine saplanan birer hançer gibidir. Piknikten sonra masanın üzerindeki kirli tabaklar, yere atılmış pet şişeler, sigara izmaritleri... Giderken yanımızda getirdiğimiz tüm atıkları bir poşete koyup çöpe atmak bu kadar zor olmamalı. O alanı kirletmek, sadece o an için değil, gelecek nesiller için de doğaya büyük bir zarar vermektir. Doğanın bize sunduğu bu güzellikleri korumak, sadece belediyelerin değil, her bireyin sorumluluğundadır. Unutmayın, doğa bizim evimiz. Onu kirleten, aslında kendi evini kirletir.
Mesire alanları, toplumun bir aynasıdır. Orada sergilediğimiz davranışlar, aslında görgü ve medeniyet seviyemizi gösterir. Yüksek sesle konuşmak yerine, doğanın sesini dinlemek; etrafı kirletmek yerine, bir sonraki gelen misafire temiz bir alan bırakmak; işte bu, insan olmanın inceliğidir. Unutmayalım ki, bu alanlar hepimizin ve bu güzellikleri korumak da hepimizin görevi. Huzurlu bir mesire alanı, ancak saygılı ve bilinçli insanların varlığıyla mümkündür.