BAY KAHKAHA
ÖZBAŞARAN MTSK

Bülent Alpagut
- 05062218413 HALKIMIZ O’NA “ BAY KAHKAHA” DERDİ
DÜNYA O’NA VIZ GELİP VIZ GEÇMİŞTİ
Sevgili meslektaşım ÖĞRETMEN Sami Akarsu aramızdan ayrılalı tam 14 yıl olmuş. Allah aşkına! Bu kadar yıl nasıl geçer? Zamanın da değeri kalmadı. Savaştepe Öğretmen Okulu’nun güzel çocuklarındandı. En büyük sermayesi yaşamı boyunca gülmek oldu.Bana göre feleğin tekerine çomak sokanlardandı. Dünya O’na vız gelir vız geçerdi. “ Mülk Allah’ındır” derdi. Cebinde birkaç tane banka kartı taşırdı. Ödeyemediği zaman ötekinden alır berikindekine kapatırdı. Çok sıkıntılı günler geçirdiğine tanığım. Okulundan mezun olduktan sonra Günlüce’de(9 yıl) çalışmış. Askerlik görevi için Siirt’e gitmiş. Tunçbilek Köprübaşı İlkokulu’nda, Derecik Köyü İlkokulu’nda, Tavşanlı Üç Eylül İlkokulu’nda, Kütahya Sabuncupınar’da, Bayat Köyü7nde, Domaniç Sarot Köyü7nde, Fevzipaşa İlkokulu’nda yüzlerce öğrenci yetiştirmiş.Fevzipaşa İlkokulu7nda mesleğine son noktayı vurup emekli olmuş. Merhum Sami Hoca hemen hemen her işin üstesinden gelebilen bir meslektaşımızdı. Zaten mezun olduğu okul öğrencilerini dört dörtlük yetiştiren bir bilim yuvasıydı. Merhum Sami Hoca güzel yemek pişirirdi. Nitekim bir süre Güleç Ailesi patronu Mehmet Güleç’in ricasını kırmamış,plastik alet ve edavat,pet şişe üretimi yapan tesisinde çalışanlara yemek bile hazırlamıştı. Bugün adı” Tahsin Buruk” olan ve eski adı” PTT Caddesi” olarak bilinen caddede,faaliyetini durduran “ Beyaz Zambak Lokantası”altında bir kırtasiye dükkanı bile açmıştı. İlk fotokopi makinelerinden birisi bu kırtasiye dükkanındaydı. Merhum öğretmen olduğu için mesleki kitapları,romanları,hikayeleri,çocuk kitaplarını, okul malzemelerini bu kırtasiye dükkanında satmıştı. Bu dükkan bir bakıma sohbet dükkanıydı. Merhum babam Hüsamettin Alpagut sık sık bu kırtasiye dükkanına uğrar,merhum Akarsu ile sohbet ederdi. Evimiz de bu kırtasiye dükkanına yakındı. Kırtasiye dükkanı tıpkı merhum Cemil Kalfa’nın kırtasiye dükkanı gibi Tavşanlı’da adresti. Adreste bulunamayan kişilerin mektupları bile merhum Akarsu’ya bırakılırdı. Köylerden getirilen bazı gıda maddeleri merhumun izni alınarak kırtasiye dükkanının önüne bir süreliğine bırakılır,hocaya teslim edilirdi. Merhum Sami Hoca bu ekmek kapısından istediğini alamamıştır. “ Selamünaleyküm” diyen işini halletmiş,parasını bir ara getirmiştir. Halkımızın” Bay Kahkaha” yakıştırması merhum için “ cuk” oturan bir yakıştırmadır. Çok kahkaha atardı. Öyle ki attığı kahkaha çok uzaklardan rahatlıkla duyulabilirdi. Namusluydu. Hırsızlık uğursuzluk yapmadı. Devlete olan vergisini aksatmadı. Tek yanlışı,kimseye minnet etmemek olmuştur. Cebinde bir keresinde 7 bankanın kartını gördüğümde heyecanlanmıştım. Bu kadar kartın altından nasıl kalktığını sorduğumda:”Birinden alıp diğerine yatırıyorum” derdi. Ama bu o kadar uzun sürmedi. Çok sıkıntı yaşadı. Baktık bir gün “ Harç bitti yapı paydos” hesabı kırtasiye dükkanı artık yoktu. Duygu ve düşüncelerini dobra dobra söylemekten çekinmezdi. Atatürk sevdalısıydı. Zaman zaman karşısındakilerle ters düşer ama işi tatlıya bağlardı. Son yıllarında devam ettiği mütevazi kahvehaneler olmuştur. Birisi merhum Kazım Girgin öğretmen arkadaşımın plastik ürünleri satan iş yerinin tam karşısındaki kahvehaneydi. Sevenleri O’nu nerede bulsalar hemen yayına çökerlerdi. Öyle zamanlar olmuştur ki çay paraları hep merhumdan çıkmıştır. Oğlu meslektaşım Cahiç Akarsu ile sıkça konuşuruz. O babasından bana emanettir. Annesine gösterdiği ilgi için de taktirlerim hep üzerinde olmuştur. Ben Derecik Köyü’ne atandığımda Derecik Köyü’nün en ortalık yerinde bir genel tuvalet görmüştüm. Merhumun yaptırdığını söylemişlerdi. O bir Cumhuriyet öğretmeni olarak yaşamı boyunca her yerde saygı ve sevgi görmüştür. Tavşanlılıdan çok Tavşanlılı idi. Hep kiralık evlerde oturdu. Tıpkı merhum babam gibi. Sıkıntılı günlerinde kendisine yürekten ilgi gösterenleri biliyorum. Allah O’nlardan razı olsun. Bu dünyadan bir Sami Akarsu gelip geçmiştir. Arkasında da hoş bir seda bırakmıştır. Mekanı cennet olsun….
SEVGİLİ OP.DR. ÜNAL ÜNALAN SENİ SEVİYORUZ
Tavşanlılı bugüne kadar nice doktorlar gördü. İnanın her birinin Tavşanlılının gönlünde özel bir yeri vardır. Çünkü bu doktorların görev yaptıkları süre içinde binlerce Tavşanlılının sağlık sorunlarına verdikleri mesai değerlidir. Kimileri hastanelerimizde,sağlık ocaklarımızda,kimileri özel muayene hanelerinde ,kimileri görev yaptıkları kurum ve kuruluşlarımızın dispanserlerinde hizmet vermişlerdir. Halen adı .” Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi2 olan en büyük hastanemizde,kimileri artık var olmayan Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi’nde. Sağlık ocaklarımızda GLİ VE Termik Santral ve DDY gibi kuruluşlarımızın dispanserlerinde,aynı zamanda açtıkları muayene hanelerde şifalı elleriyle her yerimize dokunmuşlardır. Şifa dağıtmışlardır. Örneğin Korkmaz Ailesi ,en değerli bireyleri Veli Korkmaz’ın bir kaza sonucu göğsünden vurulduğu gün kendisini alel acele merhum Op. Dr Hüseyin Sekban’a teslim etmişlerdi. Merhum Sekban’ın şifalı elleri Veli Korkmaz hocamızı bizlere geri getirmişti. Bu örnekleri çoğaltabliriz. Bu arada yıllar içinde çok sayıda hemşehrimiz ben de dahil göz sağlıklarına halen hayatta olan , Tavşanlı’nın fahri hemşehrisi olmuş Op. Dr. Ünal üNALAN’a borçluyuz. Hatta zaman zaman ta İzmir’den kendisini telefonla arayarak deneyimlerinden yararlanıyorum. Op. Dr. Ünal Ünalan 04 Mayıs 1954 tarihinde doğdu. Pazar günü doğum günüydü. Kendisini telaşeden kutlayamadım. Allah ömrünü bereketli,sağlıklı ve uzun kılsın ki insanlık kendisinden daha bir süre yararlansın.
HAKİM ABDURRAHMAN SEREL
TAM BİR TAVŞANLI SEVDALISIYDI
04 Mayıs 2003 tarihinde yitirdiğimiz sevgili hakim Abdurrahman Serel hem sevgili eniştemdi hem de Tavşanlılıların eniştesiydi. Afyonlu olan, merhum Serel,Sütçüler, Eğirdir,Orhaneli, Bilecik ve Diyarbakır Adliyelerinde hakim ve Ağırceza Mahkemesi üyesi olarak görev yapmıştı. Özellikle Isparta’nın Eğirdir İlçesi7nde uzun süre kalmıştı. Herkesle iyi ilişkiler içinde olmuştu. Türkiye7nin en değerli Kemik Hastalıkları Hastanesi bu ilçedeydi. Tüm doktorlarla haftanın hemen hemen her günü bir araya gelir ve birlikte yemek yerlerdi. Eğirdirliler kendisini “ Balık avcısı hakim” olarak tanırdı. Mesai bitiminde eline oltalarını alır almaz doğruca Türkiye’de en kaliteli balıklardan Dişli Balık ve tatlı su Kefalı barındıran Eğirdir Gölü kıyılarına giderdi. Bu balık partilerne yıllar içinde ben de katılmıştım. Hele bir kaya vardı bir yerde. Sürekli bu kayanın hemen altında avlanırdı. Bir gün baktık kayanın üzerine beyaz kireçle:”Hakim Kayası” yazılmış.Çok gülmüştük. Bu kaya hala Eğirdir Gölü kıyısında durur mu bilmem ama Eğirdirlilerin eniştem Hakim Abdurrahman Bey’i unutmadıklarını bugün dahi görüyorum. Kardeşim eşi Ülkü zaman içinde Tavşanlı ve Havalisinden kırık ve çıkık sonucu Eğirdir’e gelenlerin adresi bile olmuştu. Merhum gazeteci Abdurrahim Börekoğlu bile kardeşim Ülkü7nün tavassutuyla bu ünlü hastanede tedavi görmüştü. Merhum Bakırcı Kemal Abi bile Eğirdir’e gittiği zaman önce kardeşim merhum Ülkü’ye gelirdi. Kerdeşim merhum Ülkü çok duygusaldı. Ne zaman Tavşanlı ve Havalisinden bir kırık-çıkık vakası gelse onların önlerine düşer tanıdığı doktorlara götürürdü. Aldığı dualar inşallah hem enişteme hem de Ülkü Kardeşime cennete vesile olur. Bayandan enişte olur mu? Olmaz. Ama merhum kardeşimle ne zaman bir araya gelsek.” Ben Tavşanlılının eniştesiyim” der bizleri güldürürdü.
BANA ŞOFÖRLÜK ÖĞRETEN MERHUM RAŞİT BALI’YI VEFATININ
YILDÖNÜMÜNDE RAHMETLE ANIYORUM
Tavşanlı Atatürk İlkokulu’nda tam 20 yıl sınıf öğretmeni olarak görev yaptım. 1992 yılı sonbaharında,okulların yeni eğitim ve öğretim yılı başında emekliliğimi isteyerek çok sevdiğim mesleğime nokta koydum. Tam “ Oh be!” dediğim anda kendimi kulakları çınlasın iş insanımız Göbelli Ahmet Baş’ın patronu olduğu ÖZBAŞARAN MTSK’nun müdürü olarak görüverdim. Sevgili Baş bana öğretmenlikte aldığım maaşın iki mislini vererek kursuna almıştı. Yani merkepten düşüp ata binmiştim. Bu kursta çok güzel insanlarla tanıştım. Kurs personeli değerli insanlardı. Yalnız bir hususu söylemeden geçemem; Ben dahil tüm personel bütün gücümüzle çalışmamıza rağmen sevgili patronumuz Ahmet Baş’ın yüzünü güldüremedik. Gün geldi patron maaşları cebinden ödedi. Böyle gitmeyeceği belliydi. Bir gün baktık kapının önüne konulmuşuz. Eh! Hak etmiştik. Bu kursta görev yaptığım süre içinde değerli usta öğreticiler ve ders öğretmenleri yle tanıştım. Usta öğreticilerden birisi de bir zamanların İl Genel Meclisi üyesi, hatta kursun ortaklarındandı, Demirbilekli Raşit Balı idi. Benim kursta göreve başladığım güne kadar bir otomobil ,minibüs,kamyon,kamyonet,otobüs motosiklet, traktör,jeep sürdüğüm vaki değildir. Bana direksiyon dersi veren merhum usta öğreticimiz Raşit Balı olmuştur. O zaman kurs sekreteriydi,bugün Edremit Adliyesi’nde Kafura Dallı ile Tavşanlı- Harmancı arasında gidip geldiğimiz günlerde ehliyetim yoktu. Polis kardeşlerim de benim kurs müdürü olmam hasebiyle beni ehliyetli zannettiklerinden bir sorun yaşamamıştım. Bayağı da iyi direksiyon sahibi olmuştum. Diyeceksiniz.” Be Bülent Hoca! İnsan hem kurs müdürü olur hem de bu kurstan ehliyet almaz mı?” Doğru soru. Evet almadım. Demek ki şoförlüğe karşı bir meyilim yokmuş. Bu arada kursun araçlarını kapalı alana sokar çıkarırdım. Bazen sağıma soluma bakmazdım. Merhum Raşit Balı.”Hocam! Vallahi sen adamlı öldürürsün” diye beni fırçalardı. Mekanı cennet olsun. 18 yıl olmuş .Dün gibi. Merhum Raşit ile büyük bir dostluğumuz vardı. Bugün muhterem eşini ve evlatlarını hala arar sorarım. Bir oğlu halen Demirbilek Mahallesi’nin muhtarı .Seyhan Balı mahallesi için elinden geleni yapıyor. Her 27 Mayıs geldiğinde merhum Raşit Balı’yı anarım. Nur içinde yatsın…..
ÜNLÜ OYUN YAZARI YÖNETMEN OYUNCU TAVŞANLILI
VASIF ÖNGÖREN’İ RAHMETLE ANIYORUM
Vasıf Öngören; Kütahya Lisesi’nin ünlü öğrencilerinden,sınıf arkadaşım,Tavşanlılının unutamadığı efsane Kürt Bedri’nin oğullarından en küçüğü,tam bir Tavşanlılı, aramızdan ayrılalı 41 yıl olmuş. Vay! Be . Tavşanlılı bu evladığını pek tanımaz.Ayrıca iki kardeşi de vardı. Ünlü isimlerden Ferit Öngören ve Veysel Öngören. Merhum babası Bedri Öngören( Kürt Bedri) GLİ Müessesesi çalışanlarındandı.GLİ Merkez yerleşkesinde lojmanda otururdu. Aynı tarihte müessese doktoru,hısımımız Dr. Muzaffer Akyel ile bu sitede 29 Haziran1966’da vefat ettiler. Linyitspor O’na teslim edilmişti. O LİNYİTSPOR’a sahip çıkan sporsever bir insandı. Disiplinli davranışlarıyle Linyitspor O’nun zamanında nice başarılar kazanmıştı.
O zamanlar Tavşanlı’da Lise yoktu. Biz Tavşanlılılar, Tunçbilekliler Kütahya Lisesi’nde yatılı öğrenciydik. Vasıf Öngören, Şener Sarıca, Zeki Sezek, Ahmet Kayır, Ertan Bingöl, Teoman Arın, Murat Or ,Safter Özbek,Şimşek Alöç ,Mutlu Mutlu, Moymullu M.Ali Özel, Erdoğan İçten aynı okulun öğrencileriydik.
14 Mayıs 1994 tarihinde yitirdiğimiz merhum Vasıf Öngören daha lise yıllarında aktif bir arkadaşımızdı. Futbol da oynadı. Babası merhum Bedri Bey Linyitspor ile ilgilendiği dönemlerde belki de futbol sevgisini Linyitspor’dan almıştır.Kütahya Lisesi’nde yatılı olarak okuduğumuz yıllar içinde Lisenin futbol takımında da oynamışlığı vardı. Ne zaman okul bitti,darmadağın olduk,bir süre bir iletişimsizlik yaşadık ve birbirimizden uzak kaldık. Mezun olduktan sonra birbirimizi kaybettik. Kendisi Diyarbakır/ Bismilli olduğu için yaz aylarında anne ve babasının memleketine giderdi. Kendisine Tavşanlı’dan yazıp gönderdiğim boyu bir metreyi aşkın iki mektubunu saklamıştım. Bir ara kızı Aslı’ya İstanbul’a fotokopisini çekip göndermiştim.
Türkiye,kendisini iyi bir oyuncu,bir oyun yazarı, yönetmen ,eleştirmen olarak tanır. TOPLUMSAL DEĞERLER,SINIFSAL ÇELİŞKİLER, EKONOMİK ve SİYASİ SORUNLAR gibi konuları işlemiştir. Tiyatro öğrenimini BERLİN’de, Felsefe Fakültesi’nin Tiyatro Bilimleri Bölümü’nün yanı sıra, BERLİNER ENSEMBLE adlı topluluğa dahil olup MANFRED WEKWERTH’in reji çalışmalarına katıldı. 1960 yılında Türkiye’ye döndü. Ankara’da Halk Oyunlarında çalışan Öngören Birlik Sahnesini kurdu.
Çok sayıda tiyatro eseri sahnelenmiştir. Kızı Aslı da halen babasının yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Vasıf değeri tam anlamıyşle anlaşılamamış,bir efsanedir. Biz henüz lise yıllarında uyduruk kitapları okurken o Dosteyevski’nin kitaplarını okurdu. Merhum Öngören Amsterdam’da öldü. Mekanı cennet olsun sevgili kardeşimin.