KOCAÇAY NE ZAMAN ACABA GONDOLLARA AÇILACAK
MERHUM ŞEVKET ‘İN KAYIĞI

Bülent Alpagut
- 05062218413
MERHUM ŞEVKET ‘İN KAYIĞINI YÜZDÜRDÜĞÜ ADA
MESİRELİĞİ’NDEKİ KOCAÇAY NE ZAMAN ACABA
GONDOLLARA AÇILACAK
Bakın! Ada Mesireliği Tavşanlılıların vazgeçilmezlerindendir. Bu mesire yeri yıllarca binlerce Tavşanlılının kahvaltı yaptığı, yemek yediği, oyunlar oynadığı,koşturduğu, balık tuttuğu, sohbet ettiği,bayanlarımızın gün yaptığı,bulaşıklarını yıkadığı, içine girip yıkandığı, Kayıkçı Şevket’in kayığı’nın insanımızı gezdirdiği ,ünlü güveçlerin tüketildiği, merhum halkımızın gazozcu Veli olarak bildiği Veli Abimin,üzerine 15 çocuğu bindirerek geldiği, altına oturduğu Eğri Sögüt’ün içinde yer aldığı yerdir. Ada Mesireliği kadınlarımızın,kızlarımızın,çocuklarımızın güvenle gelip gittikleri evimizin bir parçasıydı. Çokgöz köprüsü, üzerinden geçen araçlara el salladığımız, Çardaklı Mahallesi( eskiden köydü),Tepecikköy( halen belde) sakinlerinin, Göbelli hemşehrilerimizin, Emet’e, Göbel Kaplıcaları’na gidip gelenlerin üzerinden geçtiği köprüydü.Bu yaşlı taş köprünün üzerinden yıllarca merhum Ahmet Yumurtacı’nın aile bireylerinin ürettikleri ünlü Tepecik Kiremit ve tuğlalarını taşıyan kamyonlar geçti.Bu köprüden merhum Saffet Karaveyisoğlu geçerdi. Bu köprüden nice siyaset adamları geçmişti. Nice kurbanlıklar hayvan pazarlarına bu köprüden geçerek ulaşmışlardı. Ada Köprüsü restore edildikten sonra bugün artık yayalara tahsis edilmiştir. Yanına ayrıca bir başka köprü inşa edilmiştir. Ama her ikisinin de altında Kocaçay’ın suları akar.
Tavşanlı Belediye Başkanlarının gündeminde her zaman Ada Mesireliği7nin kıyısındaki Kocaçay sularının bir set ile yükseltilmesi ,şişirilen akarsuda kayıkların ve gondolların halkımızı gezdirmesi fikri olmuştur. Ama bu düşünce maalesef gerçekleşmemiştir. Yani icraat yoktur. Ta sevgili Hüsnü Ordu ve Ali İhsan Çakır , M. Zeki Akcan,Mustafa Güler dönemlerinde Ada Mesireliği’ne el atılmış,bir ara merhum Tavşanlı7nın fahri hemşehrisiydi BÜYÜK BOTANİKÇİ, AĞAÇSEVER Hayrettin Karaca’nın dostu merhum Fevzi Coşgun döneminde Ada Mesireliği için güzel şeyler düşünülmüştü. Belki bugünün Ada Mesireliği dünün Ada Mesireliği7nden fiziki olarak daha güzelse de eski Ada Mesireliği’nin ruhu maalesef bedende yoktur.
İstenildiği taktirde Ada Mesireliği Ege Bölgesi’nde bir Allah’ın gizli bahçesi olabilir, o hale getirilebilir. Böyle bir malzeme başkalarının elinde olsa inanın en lezzetli tatlıyı yaparlar. Doğal güzelliğiyle Kocaçay ve çevresi bakire bir kız gibidir. Bu güzelliği taçlandıracak olanları görmek hepimizin hakkıdır. Ada Mesireliği’ni halkımızın 7/24 gidebileceği,huzur bulacağı, büyük bir dinlence merkezi konumuna getirmek elimizdedir. Ben merhum kayıkçı Şevket’in kayığını en azından bu mesirelikte görmek isterim.Birileri çıkıp ta gondolları getirirse Onlara da saygı duyarım. Tekrar etmek isterim, istenilirse Tavşanlı Ada Mesireliği’nden Moymul Altına kadar büyük bir su yolu gelecek kuşaklara bırakılacak en güzel armağan olacaktır. Tıpkı Eskişehir’deki Porsuk Çayı gibi bir güzergahı Tavşanlılı da pekala yapabilir. Ama şu iyi bilnmelidir; Tavşanlı’nın en ortalık yerinden süzüle süzüle Apolyont Gölü’ne dökülen Kocaçay( Adranos) özenle korunmalı,kirletilmemeli, eskiden olduğu gibi kıyılarındaki eşmelerden eğilip su içilebilecek duruma getirilmelidir. Yine o görkemli Yayın Balıkları gecenin bir vaktinde suyun üzerine kadar çıkıp,sıçrayıp,oynayabilmelidir. Canım Sazanlar, Kasmalar, Mercanlar, Bıyıklılar yeniden oltalara gelebilmelidir. Kocaçay Tavşanlılılara Allahın bir armağanıdır. Sadece Ada Mesireliği’ni koruyup kollamak ve gelecek kuşaklara bırakmak bile bir hizmettir. Su Allah’ın insanlara,canlılara en büyük hediyesidir. Ada Mesireliği’ne bugüne kadar el atan herkese sonsuz selam ve sevgilerimi sunuyorum. Kocaçay kıyılarında yıllar içinde olta atan merhum babam Hüsamettin Alpagut, Abeş Mustafa, Açkarınların Halil, Karga Ahmet, Belediye Çavuşu Nazım Çavuş, terzi Seyfettin, Hakim Ali Bey, Hakim Davut Bey, Hakim Emin Bey, Tellal Hicabi, postacı Necdet, Sahilmuhafaza Zeki, Trenci Ruhi, Baba Ali, Bahar Ali’nin ruhları bugün bile Kocaçay kıyılarında dolaşıyor….
TAVŞANLI’DA MÜFTÜLER
Tavşanlı, Cumhuriyetten bu güne tam tamına sayın İlçe Müftümüz Mevlüt Hakan Asan ile birlikte 19 sayın müftü ile tanışmıştır. Ama içlerinde en duayen olanı hiç şüphesiz merhum Ali Rıza Eren olmuştur. Merhum Eren 1936-1966 yılları arasında yani 30 yıl Tavşanlı Müftüsü olarak yaşamıştır. Çok renkli bir muhteremdi. Merhum babamı çok severdi. Zaman zaman babamın Esiflerin merhum Hakkı Efendi’nin evinin altındaki yazıhanesine gelirdi. Ben de merhum avukat babamın yazıhanesini beklerdim. Çiçekleri sular,yerleri paspaslardım. Gelen müşterilere çay-kahve ve diğerlerini en yakındaki kahvehaneye gider söylerdim. Zaman içinde merhum babamın ihtiyaçlarını alır getirirdim. Bu vesileyle yazıhaneye gelenlerin anlattıklarını dinlerdim. Merhum Müftü Ali Rıza Eren bir keresinde yazıhaneye geldiğinde,merhum babama selam vermişti. Fakat babam daktilosunun başında meşguldü. Selamı almamıştı. Bir selam daha geldiğinde yine selama ilgisiz kalmıştı. Kendini demek ki yazdığı yazıya vermiş olmalıydı. Ben merhum müftü efendiye yer gösterdiğim halde ayağını yazıhanenin kapısından içeri atmamış selamda ısrarcı olmuştu. Bir ara ağzından şu sözler dökülüverdi.” Dombey sıçtı,teker geçti; yarısı bir yana,öte yarısı bir yana ayrıldı. Birazı da sıçradı gitti öteye bulaştı” der demez merhum babam söylenenleri ilginç bulmalı ki kafasını kaldırıp,sayın müftüyü görüp “ Ve aleykümselam sayın müftüm” demiş,yerinden kalkıp,özür dilemiş,kucaklaşmıştı.
Merhum müftümüz Ramazan Arslanbaba ile sık sık muhabbet ederdik. Okul dönüşü kendisini Ulucami Karşısındaki eski belediye binasında Müftülükte makamında ziyaret ederdim. Bir keresinde kendisini birisini şikayet etmek için uğramıştım. O zamanlar Tavşanlı Devlet Hastanesi’nin yanında bir Sağlık Ocağı inşa edilmek isteniyordu. 1 numaralı Sağlık Ocağı için halktan para toplanacaktı. Yanımda iki pratisyen doktor ile birlikte dükkan dükkan esnaftan para toplamaya başlamıştık. Doktorlar beni öne ittiriyorlar,arkamda kalıyorlardı. Para istemenin ne denli zor bir şey olduğunu herkes bilemez. Çünkü yeri geldiğinde beklenmedik bir yanıt alabilirsiniz. Bir esnafımızın dükkanına girip kallavi bir selam vermiştim. Ama merhum esnaf önündeki defterle meşguldü. Selamımı almamıştı. İkinci kez vermiştim. Yine ilgilenmemişti. Doktorlara işaret ederek “yavaşca dışarı çıkalım “demiştim.Ama bu moralimiz bozmuştu. Yardım faaliyeti bir süre aksamıştı. Bu durumu merhum müftümüz Ramazan Arslanbaba’ya mutlaka anlatmam gerekti ve öyle de yapmıştım. Merhum müftümüz Ramazan Arslanbaba yüzümden bir şeylere sıkıldığımı anlamıştı. Durumu izah etmiştim. Merhum Arslanbaba bana hiç unutmam .” Bülent Bey sakın üzülme. Selam alınmıyorsa kendin yavaşca alacaksın. Belki o esnaf seni duymamıştır. Ama duyduğunu düşünelim, şunu unutma; ölüler bir şeyler veremezler. Zira ölüdürler” demişti.
Daha nice anekdotlarım var. Tavşanlı Cumhuriyet’in ilanından bu yana yukarıda ifade ettiğim gibi halen görev yapan müftümüzle beraber 17 müftü efendi görmüştür. Hiçbirinden şikayetçi olmadık. Hem de kendilerini sevdik. Haklarımızı helal ettik. Kimisi aramızdan ayrıldı. Kimisi yaşıyor. Örneğin Diyanet Başkanlığı Başmüftülük ünvanı alan sayın Galip Akın Bey ve diğerleri yaşıyor olmalılar. Ama vefat edenler olmuşsa mekanları cennet olsun. Bu vesileyle sevcgili müftülerimiz Halil Zeyrek, Ali Rıza Eren, Rıza Deniz, Ramazan Arslanbaba, Mustafa Kutlu, Kamil Turhan ,Şerif Bedirhan, Necati Alagöz, Baki Yıldız, Ümit Çmen, Yahya Polat, Galip Akın, İlyas Gümüş, Mecit Amil ve Hüseyin Aksoy’u burada anmak isterim. Sayın müftümüzün şahsında tüm müftülük çalışanlarına da sağlık dolu günler dilerim.
TKİ’ye yük olmayacak. Yani Tavşanlı Linyitspor’da sivilizasyon çalışmaları meyvasını verecek. Linyitspor,eski görkemli günlerinde olduğu gibi yine Tavşanlı’nın spor elçisi olacak.Bu hareketlilik sayın vekilimiz Mehmet Demir’in çabalarıyla başlamıştır.Ben yeni çevre yolunun da sevgili Mehmet Demir ile birlikte hayata geçirileceğine inanıyorum. Mehmet Demir oturmuyor ve hareket halinde. Bir Basın mensubu olarak kendisinin yanındayım. Allah sağlığına zeval vermesin …...