GURURUMUZ MELİSA
GURURUMUZ “ MELİSA” HOŞ BİR SEDA OLARAK MI KALACAK ?

Bülent Alpagut
- 05062218413
GURURUMUZ “ MELİSA” HOŞ BİR SEDA OLARAK MI KALACAK ?
“ Melisa” bir zamanların Tavşanlı Stadı,yine bir zamanların Belediye’ye ait araç ve gereçlerin park yeri olarak bilinen,merhum Belediye Başkanı Fevzi Coşgun döneminde Zeytinoğlu Halk Kütüphanesi binasıyla taçlandırılan “ Üç Eylül Parkı” içinde halka hitabeden efsane bir dinlence yeriydi. Bu ilçe halkına ve ilçeye misafir gelenlere uzun süre hizmet veren Melisa adlı dinlence merkezinin bugün artık olmadığını duyuyorum. Üç Eylül tarihi Tavşanlı için önemlidir. İlçenin uzun bir işgal sonrasında kahraman ordumuzca kurtarılışının tarihidir. Bu park bugün için tabiri caizse ağlıyormuş. Park ağlar mı? Evet. Parklar da,bahçelerde,eğlence merkezleri de,sosyal hizmet veren tüm yerler de zaman içinde ağlarlar.
Uzun yıllar Akseven Sokak’ta oturdum. Akşamları eşim ve çocuklarımla,bazen komşularla bu MELİSSA denilen görkemli yere gelirdik. Aileler yeri geldiğinde yer bulamazdı. Yedek masa ve sandalyeler servis edilir gelenler ayakta bırakılmazdı. Müzik eşliğinde içilen meşrubat ayrı bir güzellikti. Melisa ayrıca müşterilerine tatlının her türlüsünden, mezenin çeşidinden,yemeğin en güzelinden sunardı. Fiyatlar da makul sayılırdı. Pırıl pırıl masalar,sandalye ler,mükemmel bir servis,40’ayakın çalışan Tavşanlılılara hizmette yarışırlardı. Sevgili Cafer Özden ve arkadaşlarının Tavşanlı’ya kazandırdığı bu güzel eserin yerinde yeller estiğini öğrendiğimde şok olmuştum. O kadar çok anılarımız var ki…. Üç Eylül Parkı içinde bulunan ve bugün sanırım binası da hala yerinde olan bu ikram merkezi artık o eski görkemli günlerini yaşamıyormuş. Kapısında da kilit varmış. Nazar değmiş olmalı. Her şeyden öte buradan ekmek yiyen 40’a yakın personel aklıma geldi. Her biri mağdur olmuş bu yetişmiş elemanlar her türlü övgüyü hak ediyorlardı. Disiplin vardı. Saygı ve sevgi vardı. Kurallara itibar edilirdi .Üstelik bu Melisa’yı çalıştıranlar parkın büyük bir bölümünü tertemiz korurlardı. Bir gün hiç unutmam Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden bazı hocalar Tavşanlı’ya gelmişler bu gururumuz Melisa’da ağırlanmışlardı. Bir Öğretim Üyesinin:” Böyle bir yerin Eskişehir’de de olmasını isterdik” dediğini asla unutmadım. Nice ekipler,topluluklar, spor takımları ve diğerleri burada hoş saatler geçirdiler. Hani insanların olduğu gibi şehirlerin de gülen yüzleri vardır. Melisa Tavşanlı’nın gülen yüzüydü. Duyarım; sebze ve meyve pazarına gelen esnaf bu modern pastane-lokanta-kıraathane külliyesinin sandalyelerini alıp Pazar taşırlarmış. Külliyenin bulunduğu alan gece zifiri karanlıkmış. Karanlık kötülüklerin anasıdır. Belediyemizin eğer bir mahzuru yoksa bu karanlık alanı aydınlatmasını isterim. Bu karanlık alandan bir aile bireyinin rahatlıkla geçemeyeceğini taktirlerinize arz ederim. Evet nasıl olmuşsa olmuş,Melisa kapatılmış. Buraya girmek istemiyorum. Ama bir yer kapatılmışsa bu yeri kaderine mi terk edeceğiz? Bakın hala içim acır; “ Beyaz Zambak Lokantası “ kapandı. Ne oldu? Tavşanlı’nın parmaklarından birisi kesildi. Çünkü burası da bizim Melisa gibi gülen yüzümüzdü. Beyler kapatmak marifet değil,açmak marifettir. Tavşanlı’nın anılarını yok etmek bize ne kazandıracaktır? Tekrar etmek isterim; vakit geçirmeden Üç Eylül Parkı yeniden eski görkemli günlerinde olduğu gibi ışıklandırılmalıdır. Bu parkın ne idüğü bilinmez kişilerce itibarsızlaştırılmaması şarttır. Üç Eylül adının hiç mi önemi yoktur? Böyle bir park bugün birçok yerde yoktur. “ Bakarsan bağ,bakmazsan dağ “diyen atalarımız doğru söylemişlerdir. Üç Eylül Parkı yeniden ele alınmalıdır. Hükümet Konağı yıkılmadan önce en azından bu park ciddi biçimde gözleniyordu. Ama Hükümet Konağı başka bir yere gitti. Park sahipsiz mi kalacak?