polyester plastik çember çemberleme makinası ankara acil dişçi plastik çember satış ankara güneş enerjisi islami sohbet almanya sohbet sohbet siteleri mobil sohbet komatsu yedek parça servisi hollanda sohbet belçika sohbet
10 June 2025 - Tuesday

75 YATAK DAHA - BİR İLÇE GENÇLİK VE SPOR MÜDÜRÜ ATANAMADI

HEMŞEHRİLERİMDEN İLGİNÇ TEKLİFLER

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 21 dk.
254 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

  19 MAYIS  1919   BAYRAMLARIMIZIN
   EN ANLAMLISIDIR 
     Birkaç gün sonra  en büyük bayramlarımızdan birisini,19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayacağız.  19 Mayıs  1919 başka bir ifadeyle  Kurtuluşa giden ilk adımdır. Mustafa Kemal sadece 18 askeriyle birlikte 19 Mayıs 1919 tarihinde  Bandırma Vapuru’yla  Samsun’a ulaşmış ve burada Samsunlular tarafından karşılanmıştı.Bu tarihten  sadece  4 gün önce  Mustafa Kemal’in öncülüğünde  Çanakkale Cephesi’nde  büyük bir destan yazılmışsa da   Osmanlı  1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmıştı.Anadolu düşmanlar tarafından adeta paylaşılmıştı. İşgaller ardı ardına geliyordu. Millet,kurduğu küçük gruplarla  düşmanlarla  mücadeleye girmişti. Mustafa Kemal’in 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a  gitmekle görevlendirilmesi aslında  ele geçmez,bulunmaz bir nimetti. Yolculuk Bandırma Vapuruyla İstanbul’dan 16 Mayıs 1919’da başlamıştı.  Bu vapurda  hareket ettiğinde  Mustafa Kemal yoktu.O, vapura   Kız Kulesi açıklarında gizlice binmişti. Çünkü İstanbul’da işgal kuvvetleri her yeri her şeyi didik didik arıyordu. Anadolu elde kalan tek   ata yurduydu. Tek bir yol kalmıştı;  Tam bağımsız  yeni bir Türk Devleti kurmak. İşte  İstanbul7dan başlayan Samsun’da biten yolculuk aslında  bağımsızlığa giden  yoldur.
       Samsun,yeniden dirilişin ilk durağıdır. Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nın fitilinin ateşlendiği yerdir.  İlk etapta ulusal direniş örgütleri bir şemsiye altında toplandı. Ardından  Amasya Genelgesi  hazırlandı. Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı.  Bütün bunlardan sonra tüm  düşmanlar kovulmuş,  Cumhuriyet İlan edilmiştir. 19 Mayıs Destanı böyle  yazılmıştır. Bu tarih,yani 19 Mayıs  Türk Milleti için bir dönem noktasıdır.  Kurtuluşun başlangıcıdır.  Mustafa Kemal Atatürk :”  19 Mayıs benim doğum günümdür” sözlerini boşuna söylememiştir. Bu nedenle Türk Milleti her 19 Mayıs Gününü Atatürk’ün doğum günü olarak kabul eder. Atatürk bu doğum gününü Türk Gençliği’ne armağan ederek   bu günün ebediyete kadar  şan ve şerefle kutlanmasını da vasiyet etmiştir. Bu vasiyeti  kıyamete kadar  özenle yerine getireceğiz. ATATÜRK, DOĞUM GÜNÜM DEDİĞİ 19 Mayıs’ı  Türk Gençliği7ne armağan ederken aynen .2 Küçük hanımlar,küçük beyler! Sizler hepimiz  geleceğin bir gülü,yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizlersiniz. Kendinizin ne kadar önemli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz”  demiştir. 
         Sevgili ATATÜRK, içimizden haykırarak tekrar söylüyoruz:” Ne olur bir daha,bir daha,bir daha gel ne olur. Türk Gençliği her 19 Mayıs geldiğinde alanları,tribünleri,salonları  inletmiştir. Bu sefer yine inletecektir.  Bayraklarımızı yine dört bir yana asacağız.  Balkonlar yine bayraklarla çiçek bahçesine dönüşecek.  Cumhuriyetimize sımsıkı sarılacağız.  Milyonlarca çığlık olacağız. Bu çığlık dünyanın en ücra köşesinde duyulacak. Hep bir ağızdan marşlar,şarkılar,türküler söyleyeceğiz.  Biz Türk Milleti olarak her zaman birlikte gülüp ,birlikte ağladık.  Ama Allah hiçbir zaman b aziz milleti ağlatmasın. Sevgili Atatürk seni her geçen gün biraz daha seviyor,özlüyoruz.  Her Türk’ün yüreğini açsınlar baksınlar,o yüreklerde  Atatürk’ün dövmesi   vardır. Tarihte dünya liderleri ,zaman geçtikçe unutulurken,ATATÜRK,  SEVGİSİ DAHA  ÇOK ARTIYOR.  Türkiye, daha etkiliyse, yol göstericiyse, biraz daha öndeyse  bu ATATÜRK Sayesindedir. Bugün tüm dünyada araştırın bakın, imzası  dağa taşa, araçların camlarına,binaların duvarlarına ,uçaklarla gökyüzüne  imzası atılan, imzası vücudun en değerli bölümlerine , göğüslere, ,bileklere, alınlara iman tahtasına,hatta şah damarına dövmesi yapılan  bir lider bulabilecek misiniz? Sevgili ATATÜRK bizlere   daha büyük şenliklerle,törenlerle,milletçe kutlamak için bıraktığın bayramlarını  kutlamaya devam edeceğiz…..Bayramımız kutlu,milletimiz mutlu ve huzurlu olsun. Türk Genci sen çok yaşa…..Tavşanlı  benim sevdalımdır. Tavşanlı Halkı’nın da bu vesileyle 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum. Nice 19 Mayıslar’a kavuşmak dileğiyle….
                       305 YATAĞI  OLAN DOÇ.DR. MUSTAFA KALEMLİ DEVLET
                      HASTANEMİZE 75 YATAK DAHA  İLAVE EDİLİYOR      
     Sevgili TBMM Başkanımızdı,çeşitli bakanlıklarda bulunmuştu,uzun süre milletvekilimizdi,sayın Doç. Dr. Mustafa Kalem7den söz ediyorum. “di” diyorum. Zannedeceksiniz artık aramızda değil,evet gözlerden ırak olan gönüllerdende ırak olur sözü gereği biz sevgili Kalemli’yi unuttuk. Kendisi Ankara’da, yüreği Tavşanlı diye çarpan, mezaryerini dahi Tavşanlı Asri Mezarlık’ta hazırlayan bu büyük siyasetçi evladımızın adını alan Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastane’sine de zaten biz vermedik. Devlet Baba verdi.  Tıpkı Simav Devlet Hastanesi’ne  İsmail  Karakuyu’nun  adının verildiği gibi.  
       Ben sevgili Kalemli’nin hemen hemen her etkinliğinde sunuculuk ,yapan,törenleri l yöneten biriyim. Neler yaptığını iyi bilirim.” Ne yapmış?” diyenleri de Allah’a havale ederim.  İnsan kendi evladını  yerer mi? Asla…. Kalemli Türk Siyesi Hayatı’nın önemli karelerindendir. 
       Tavşanlı’nın  Kartal’ı Moymul’un tepesinde yükselen bu muhteşem hastanenin ilk inşa edildiği tarihten bugüne gelen bir bölümü  yıktırılmıştı. Yerine de birkaç gün önce yenisinin temeli atıldı. Yani hastanenin yaşlanan bir organı değlştiriliyor.  Devletimiz var olsun. Milletimiz sağ olsun.Yeni ilave 75 yatak kapasitesini beraberinde getirecek. Ama aldığım bilgilere göre halen 305 yataklı olan bu hastanenin yeni bir yatak ilavesine ihtiyacı yok. Yeni bölümde bu 75 yatak  örneğin başkaları için  çocuklar ve diğer engelliler için değerlendirilecekmiş. Bu da önemli. Ayrıca yeni bölümde yeni yeni cihazlar ve aygıtlar  hastaneye güç katacakmış. Allah hastaneye yeni değerli uzman hekimler,hemşireler,ebeler,yardımcı sınıf elemanları versin. Çünkü bu hastane aslında bir bölge hastanesi konumundadır. Bu hastaneye dar kalındığında Domaniç’ten, Emet’ten, Çavdarhisar’dan, Hisarcık’tan, Harmancık’tan ve diğer yakın çevrelerden de hastalar gelmektedir.  Hastane değerli  çalışanlarla hizmet veriyor. Hastaneye bugüne kadar katkıda bulunan örneğin Sabahattin Altıntaş başta olmak   OP. Dr. Ünal Ünalan,Op. Dr. Zeki Atsız da  unutulmamıştır. Başka baştabipler mutlaka vardır ama şu anda aklıma geliverenler bunlar oldu. Ben bu hastaneye Hafızdere üzerinden ilk  teleferik önerisi yapanlardanım. Ama taş taşlasın bir-iki m uzunlukta bu teleferik gündeme dahi gelmemiştir.  Hastaneye yol konusunda ilk etapta sıkıntılar yaşanmıştır. Hastane için.” Yapacağınız başka yüksek br yeriniz kalmadı mı?” diye espride bulunan yetkililer dahi olmuştur”.Bu hastaneye bir yaralı ulaşıncaya kadar ölür” diyenleri de duymuştuk.Ama hastane hastanedir. Allah muhtaç etmesin ama eksik te etmesin.   Çok değil 8-10 yıl sonra bu hastane belki de Tavşanlı’nın en orta yerinde kalabilecektir. Tek arzumuz hastanemizde gerekli tıbbi cihazların hepsinin bulunmasıdır.  Başvuranlar oraya buraya gitmesinler. Uzman hekimlerimiz  geldiklerinde uzun süre kalsınlar.  Bakın sevgili Ünal Ünalan’a  Tavşanlılı oldu. Biz de mutluyuz o da mutlu.  İleride yeni yeni ilavelerle  bu hastane ses getirecektir.   Kartal Yuvası gibi  Tavşanlı’ya hep yukarıdan bakmayı sürdürecektir.  Hastanenin sayın müdürü Ahmet Bey dahil diğer uzman ve pratisyen doktor kardeşlerime, sağlık çalışanlarına, tüm çalışanlara   en kalbi başarı dileklerimi sunuyorum.  Bu hastanenin açılışını ben yapmıştım.  İnşallah yeni bölümün hizmete açıldığını bari en azından işitirim.  
                 HAYRET  973 İLÇE İÇİNDE   SPORTİF FAALİYETLERİN EN
                 YOĞUN OLDUĞU   TAVŞANLI’YA   BİR  İLÇE  GENÇLİK  VE 
                                   SPOR MÜDÜRÜ   ATANAMADI                
    Sayın  Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak  Beyefendi’ye maruzatımdır;  Tavşanlı, Kütahya’nın en gelişmiş,en sosyal,en büyük,en hareketli,en varlıklı ilçesidir.  İlçe bazında nüfusu 100 binin üzerinde,merkez nüfusu ise 70 binin üzerindedir.  İlçede üç futbol takımı; Linyitspor, Tepecikspor, Tunçbilekspor Futbol  takımları Kütahya’yı Bal Ligi’nde temsil edeceklerdir.Türkiye’de henüz ilçelerde Gençlik ve Spor ilçe müdürlükleri yokken ilk atama Tavşanlı’ya( Anap Dönemi) yapılmıştır. Yani halen emekli hemşehrimiz,öğretmen İhsan Tandoğan( Taktak Hoca) Türkiye’de bir ilçeye atanan ilk Gençlik ve Spor Müdürüdür.  Taktak Hoca dönemi Tavşanlı’da sporun her branşta yükselişe geçtiği dönem olarak bilinir. Güreş,atletizm,basketbol,voleybol dallarında ilçenin ses getirdiği dönemdir.   LİNYİTSPOR’un  TFF  Ligleri’ne yükselmesi dönemidir. Güreşte dünya takımlarının gelerek güreş yaptığı dönemdir. İlçeye AB Normlarında gece-gündüz karşılaşmaları oynanabilen modern bir stadın hizmete girdiği dönemdir.İlk defa bir ilçeye AB  standartlarında  iki güreş minderinin bulunduğu dönemdir. Futbol hakem seminerlerinin yapıldığı dönemdir.
    Bugün Tavşanlı’da   çok sayıda spor kulübü,çok sayıda futbolcu   ilin  tamamından fazladır. Nüfusa göre  kulüp saysı en çok olan ilçe konumundadır. 38 spor kulübünün 4’ü Spor Amatör,3’ü Bal ligi, 16’sı  1. Amatör,12 ‘si 2. Amatör geri kalanı da alt yapı  kuruluşlarıdır. 
    2025/2026 Futbol Sezonu’nda Bal Ligi’nde Kütahya’yı Tavşanlı’daki üç spor kulübü temsil edecektir. Asıl konumuz hala Tavşanlı İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne bir atamanın yapılmamış olmasıdır.  Adaylar arasında değerli elemanlar zatıalinizin onayını beklemektedir.  Bu konuda sayın milletvekilimiz Mehmet Demir’in ve sayın AKP İlçe Başkanımız Himmet Özer’in çabalarını da biliyoruz.  Eğer mümkünse,en kısa sürede Tavşanlılıların beklediği bu atamanın yapılması hususu nu zatıalinize  saygıyla arzediyorum. 
     Tavşanlı  her şeyin güzelini hak etmektedir.  Neden bir İlçe ve Gençlik spor müdürümüz olmasın ki?  Belki ülkemizin daha bazı köşelerinde bizim gibi  onay bekleyen değerli elemanlar bulunmaktadır. Ne beklenmektedir? Tavşanlı Ada Stadı Kütahya’nın gece maçları oynanabilen tek stadıdır. Modern bir külliyedir.  İlgi beklemektedir.  O NEDENLE BİR SAYIN MÜDÜRÜN GÖREVE BAŞLAMASI İÇİN VAKİT GELİP TE GEÇMEKTEDİR. Ber aracıyım,ricacıyım,bireysel olarak  ,bir gazeteci olarak  yazıyorum ve halkımızın tercümanıyım.   Teklif her zaman helaldır. Israr ise haramdır derler. Haram da olsa bu konuda ısrarcı olduğumu ifade etmek isterim. 
    HEMŞEHRİLERİMDEN İLGİNÇ TEKLİFLER ALIYORUM      
  Telefonum 7/24 açıktır. Az uyuyanlardanım. Neredeyse Tavşanlı ve havalisinde olup bitenlerden hep haberim olur. Bu arada  beni arayanlardan ilginç öneriler de alıyorum.  Kulakları çınlasın sevgili Halil İbrahim Kurt  Tavşanlı- Tunçbilek Demiryolu hattının halka hizmet  babında  değerlendirilmesini istiyor.  Fena teklif değil.  Bir banliyö treni ihdas edilemez mi?   Bana kalırsa edilebilir.  Belli saatlerde eskiden olduğu gibi birkaç vagonluk bir dizi  sayesinde  Tavşanlılı Tunçbilek yönüne  ucuz bir ücretle gidip gelebilir.   Birinci istasyon Moymul Durağı, ikincisi  Kayaarası durağı üçüncüsü de Tunçbilek durağı olamaz mı?  Nostalji yaşamak isteyenler  için güzel bir  hizmet. Eskiden GLİ Çalışanları,özellikle işçiler için vardiya bitiminde yolcu taşımacılığı yapılırdı.  Çok ta güzel olurdu.  Gelin bunu bir gündeme alalım derim…..
          Bir hemşehrimiz telefonda.” Hocam tam zamanı” deyiverdi. Anlayamamıştım. Yumurta üretiminden söz ediyormuş. Tavşanlı tıpkı Başmakçı gibi bir zamanların yumurta üretim merkeziydi.  Onlarca tavuk tesisi  bir mantar gibi Tavşanlı’nın etrafının çevirmişti.  Milyonlarca yumurta üretildi. Hatta ihraç bile edildi. Zaman zaman tavuk hastalıkları üreticiyi perişan etmişse de  istenseydi bu önlenebilirdi.  Bugün hala Tavşanlı’da modern yöntemlerle yumurta ihraç eden hemşehrilerimiz var. Özellikle kafes tavukçuluğu  örnek biçimde devam ediyor. Yumurta neredeyse 9-10 lira  seviyesine çıktı.  Birçok devlet yumurta talebinde bulunuyor.  Türkiye’de yumurta üretimi milyarla ifadesini buluyor. ABD’leri  dahi yumurtayı son zamanlarda bizden temin ediyor. Tekrar bir kuvvet hareket edilebilse, orta ölçekli üretim tesislerinde yumurtayı üretip,pazarlayabilsek, hem para kazanacağız hem de istihdam yaratılacak.  Evet tavuk ve yumurta üreticiliği zor bir iş ama zamanımızda artık tüm zorluklar yenilebiliyor. Biraz cesaret bence  yetecek. TTSO sayın başkanı hemşehrimiz Davut Efe ve Ekibi’nin bu konuda ne düşündüğünü bilemem ama  birilerinin ön ayak olması yeterli olacaktır. 
           Tavşanlı şehir merkezine yakın mesafedeki bazı köylerimizin köy statüsünden mahalle statüsüne dönüştürülmesi fikrine sıcak bakanlar da var.  Şöyle gözümü kapayıp baktım; Kayıköy, Derecik, Ayvalı, Karaköy,organize sanayi bölgesine yakın Devekayası,Çobanköy ,Şahmelek  neden mahalle olmasın ki? Bu konu gündeme gelirse muhakkak ortaya ilginç bir harita dahi çıkabilir.  87 köyü olan Tavşanlı’da mahalle olma arzusu bence araştırılmalıdır. 
           Tavşanlı’da başta kılkeçisi olmak üzere, diğer keçi türlerinin yetiştirilmesi  için de öneriler alıyorum.  Keçi sütü değerli. Keçi peyniri aranan peynir çeşitlerinden.
           Tavşanlı’da Orman Ürünleri üretim tesisi dahi  düşünenler var. Bu fabrikada olabilir. Kontrplak,sunta,sebze ve meyva kasası,palet üretiminin  pekala Tavşanlı’da yapılabileceği dile getiriliyor. 
           TMO’nun Tavşanlı’da bir şube açması isteniliyor. 
           Tavşanlı’da çok sayıda amatör futbol takımının bulunduğundan söz edenler Tavşanlı’ya bir spor akademisi ve en azından bir spor lisesinin yakışacağından bahsediliyor.Bu konuda sevgili hemşehrimiz Muhsin Madan ısrarcı. 
            Belediyenin imar planlarında değişikliğe gitmesi ve çok katlılara izin verilmesi de istekler arasında.  Tavşanlı 1.derecede deprem kuşağında olmadığı için bu konuda şanslı ilçelerden. 
           İlçe Jandarma Komutanlığı hizmet binası ve ekleri için en azından bu yıl içinde bir şeyler yapılması da talepler arasında. 
           Çayın vatanı olarak gösterilen ve çayın en çok tüketildiği yerlerden birisi olan Tavşanlı’da çay fiyatlarının abartılı bir seviyeye çıkması insanımızı  üzüyor. İzmir’de bile bir bardak çay 7.5-10 lira arasında gidip geliyorken Tavşanlı’da fahiş bir fiyata sunulması tepki görüyor. Çay+şeker+su+elektrik  bir bardak çaya ne kadar etki edebilir ki?
            Tunçbilek Bölgesi’nde Kamu İşçisinin sayısının artırılması tekliflerine  kulak tıkanılamaz.  Bu arada Tunçbilek’te zengin Linyit yataklarının(rezervinin) 200 milyon tonun üzerinde olduğu hala dillendirilirken  Tunçbilek’te gözle görülür bir hareketin olmaması  eleştiriliyor.  
                           
      İKİZLER SOKAĞI’NIN  İKİZLERİ 

     TAVŞANLI  Fotoğrafı’nın karelerindendir Merhum Ahmet Sevimli ve İsmail  Sevimli kardeşler. Yıllar içinde iğneyle kuyu kazan bu iki kardeş  tam huzurlu bir yaşam beklerlerken  birbirlerinden ayrıldılar. Merhum Ahmet Sevimli bir süredir rahatsızmış. Sevgili Av. Ali İhsan Bakır’a telefonla ölüm haberini verdiğimde  çok üzülmüş,kendisini son bir ay içinde bir kez gördüğünü ve durumunun iç açıcı olmadığını ifade etmişti. Ama insan nihayet bir canlı. Doğuyor,büyüyor,yaşıyor ve ölüyor.  Bu çizgiyi hiç kimsenin değiştirmesi mümkün değildir. “ Her canlı ölümü tadacaktır”  cümlesi  hayatın tek bir cümleyle izahıdır
      Sevimli Ailesi,yıllar içinde İkizler Sokak’ta, Çağlar Oteli  ve Şıhlar Parkı’ın karşısında yaşadılar. Mütevazi bir evleri vardı. Bu evin alt katındaki dükkan Onların ekmek kapısıydı.  Ama en güzeli,İkiz kardeşler merhum Ahmet ve İsmail’in her gün binlerce kişiyle selamlaşmaları olmuştur.  Bu yüzden doğru dürüst ellerindeki işleri tam anlamıyle yapamamışlardır. Terzi dükkanı,bir başka ifadeyle CHP’liler’in  karargahıydı. Fanatik CHP’liler bu terzi dükkanını es geçmezlerdi.  Ben bile kim bilir kaç kez bu mütevazi terzi dükkanında bu sevgili insanların,çaylarını yudumlamışımdır. O derecede derin sohbetler yapılırdı ki bazen öğle vakti girdiğim bu terzi dükkanından ikindi vakti çıktığım çok olmuştur.  10 Yıl görev yaptığım Tavşanlı’nın Derecik Köyü’nun muhtarlarından özellikle merhum Kamil Demirkıran bu terzi dükkanına uğramadan geçmezdi.  Daha nice  gönlünü CHP’ye  vermiş Tavşanlılıları bu terzi dükkanında bulmuşumdur. Ne hükümetler bu terzi dükkanında kurulmuş,niceleri gönderilmiştir.  Ben Tavşanlı’da  sevgili,merhum baba dostu terzi Ahmet Ün( Karga Ahmet)’den sonra en fanatik CHP’liler olarak bu ikiz terzi kardeşleri bilirim. Bu sevgiyi  hiç yaralamadan devam ettirdiler. CHP’li doğdular,yaşadılar ve öldüler.  Dürüst bir yaşamları oldu.  Helal para kazandılar. Birkaç gün önce vefatını duyduğum merhum Ahmet Sevimli7nin de bu nedenle mezarının harcı helaldır….
       Bir siyasi partiye sevdalanmak kolay değildir.  Nasıl ki merhum Mustafa Ayaşlı  DP ,AP ve  DYP’ye aşıksa,nasıl  terzi İsa MHP’ye, nasıl merhum  Ahmet Derin SP’ye ,nasıl merhum eski belediye başkanlarımızdan   Ömer Mutafoğlu MSP’ye aşıksa, doğal olarak sevgili  Sevimli kardeşler CHP’ye o kadar aşıktılar. 
       CHP’nin 12 Eylül’de kapatılmasının ardından  yeniden kurulması aşamasında  duayen başkan Ahmet Mutlu’nun hemen yanıbaşında bu ikiz kardeşler vardı. Kurucular Kurulunun vazgeçilmezleriydiler. Mehum Ahmet ve İsmail Sevimli’nin ekmek tekneleri  terzi  dükkanı nın dili olsa da konuşabilse….Bu terzi dükkanı bazı yerler gibi bir adresti.  Cumartesi sebze ve meyva pazarları  terzi dükkanının içinde dolaşacak yer kalmazdı. Satılacak neyi varsa,nesi varsa CHP’li dostlar ürünlerini geçici olarak bu terzi dükkanının bir köşesine yığarlardı.  İkiz kardeşlerin pijamadan,pantolona,gömlekten diğerlerine   ürettikleri yanında  getirilen binlerce giysiyi tamir etmeleri bile  ayrı bir yoğunluktu.   Tavşanlı’da CHP Camiası önemli bir evladını yitirmiştir. Kimselere dargın değillerdi.  Geniş bir karınları,büyük bir yürekleri vardı.  Helallık istemelerine de gerek yoktu. Çünkü bütün Tavşanlılı  hangi görüş sahibi olurlarsa olsunlar Onlara haklarını helal etmiştir.  Ben de  helal ediyorum.   Merhum Ahmet Sevimli Yaylacık Mevkii7ndeki yeni kabristana defnedilmiş. Gözlerden uzakta ise de gönüllerdedir.  Kardeşi sevgili İsmail Sevimli’ye de bu arada başsağlığı dileklerimi sunuyorum.  Sevimli Ailesi  onarılmaz bir yara almıştır.  Gerçi Sevimli kardeşler nice giysileri onarmışsa da  bu kez bu acının onarılması zaman isteyecektir.  İyi ki bu iki güzel insanı tanımak fırsatını bulmuşum.  Kanımca İkizler Sokak  iki önemli sakinini  yitirmiştir. Sözün bittiği noktadayım…..Mekanın cennet olsun Ahmet Sevimli…..

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları