polyester plastik çember çemberleme makinası ankara acil dişçi plastik çember satış ankara güneş enerjisi islami sohbet almanya sohbet sohbet siteleri mobil sohbet komatsu yedek parça servisi hollanda sohbet belçika sohbet
01 June 2025 - Sunday

NEDEN OLMASIN BEYLER

LİNYİTSPOR - ŞEHİT EVLADIMIZ J.ER ABDURRAHMAN ALTINBAY - ŞEHİT KARDEŞİMİZ ÖĞRETMEN MUSTAFA ÇAĞLAR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 19 dk.
231 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

  NEDEN OLMASIN BEYLER  
      Bir futbol takımı  Amatör ligleri takiben TFF 3. Mlli Ligi’ne, sonra TFF  2. Milli Ligi’ne  ve TFF 1. Milli Ligi’ne yükseliyor,Süper Lige kapı aralıyorsa bu takımdan övgüyle söz etmek farzdır.  Bu takım TAVŞANLI TKİ LİNYİTSPOR’dur.  Bakmayın siz bu gelinen duruma. Sevgili merhum arkadaşım,ünlü eleştirmen,tiyatro yazarı, oyuncu ,çok yönlü,sosyal insan  Vasıf Öngören’in vefat ettiği tarih olan 14 Mayıs günü   yaklaşırken aklıma merhum babası,GLİ’nin efsane çalışanlarından Kürt Bedri( Bedri Öngören) geliverdi.  Sıradan bir memurdu.  Ama GLİ Müessesesi Müdürleri kendisine LİNYİTSPOR’u emanet etmişler,bu takıma göz kulak olmasını istemişlerdi. O da bunu reddetmemiş,kabul etmiş ve Linyitspor’UN ADETA  TEK SESİ,PATRONU,TEKNİK DİREKTÖRÜ VE HER ŞEYİ OLUVERMİŞTİ. Ben bu günleri anımsıyorum.  LİNYİTSPOR merhum Öngören zamanında  kabına sığamaz bir futbol takımıydı. Önüne gelen ekibi  yeniyor, halkımızı ve mensubu olduğu kurum camiasını heyecanlandırıyor,ayağa kaldırıyor,mutlu ediyordu. Demek ki istenildiğinde oluyormuş…..Bugün o görkemli,anlı şanlı Linyitspor’un külleri kaldı.  İnşallah önümüzdeki sezonda bu kalan küllerden yeni bir Linyitspor doğacak. Buna inanıyorum. Çünkü gelişmeleri yakinen takip ediyorum.  Kimlere güveniyorum?  Önce sevgili evladımız ,milletvekilimiz,Tavşanlı sevdalısı, seçildiğinden bu güne koşturan   Mehmet Demir’imiz var.  Ardında  henüz yeni göreve  atanmış,yine evladımız,bizden biri, GLİ Müdürümüz  Fatih Mehmet Bilge’miz var.  Sevgili merhum milletvekilimiz  Ahmet Derin’in sevgili oğlu Belediye Başkanımız   Al Kemal Derin’imiz var. Sevgili Tavşanlı Ticaret Odası Başkanımız Davut Efe’miz var.  Saygıdeğer mülki İdare Amirimiz,Kaymakamımız Hayrettin Baskın’ımız var. Sporsever Tavşanlı Halkı var. Linyitspor için ter dökmüş  daha birçok  evlatlarımız var.  İş insanlarımız var.  Süleyman Yılmaz’ımız, Ahmet Baş’ımız, Zeynel Korkmaz’ımız  var. Sivil Toplum  Kuruluşlarımızın   değerleri var. Vakıflarımızın,derneklerimizin, Yusuf Yaman gibi sendika başkanlarımız, belde belediye başkanlarımız var. Yağımız var,unumuz var,şekerimiz var,helva yapacak kazanımız var. 
        LİNYİTSPOR,ESKİ GÖRKEMLİ GÜNLERİNE EN AZINDAN Bal Ligi’nden çıkarak TFF LİGLERİNE DÖNMEDEN BİZLERE RAHAT UYKU YOK.  O gururlandığımız günler uzakta olmamalı.  Bugün eski Linyitspor’un küllerinin altında  ışıl ışıl ateş parçacıkları,kıvılcımlar var. Bu küllerden yeni Linyitspor mutlaka yeniden doğacaktır. Masal kuşu Zümrüdü Anka   tam ölüyor,ölecek,öldü galibe denildiğinde kendisini büyük bir ateşin içine atar,yanarmış. Yepyeni,cap canlı bir kuş olarak yeniden doğarmış. Linyitspor  kötü günleri mutlaka atlatacaktır. Bir baba arıyorum. Takimin babası olacak,takımın  her türlü sıkıntısını sırtlayacak  bir baba arıyorum.  Bir kuluçka tavuğun civcivlerini kanatlarının altına aldığı gibi sporcuları kollarının arasına alacak bir baba arıyorum. Merhum Kürt Bedri gibi  karşılaşma öncesinde  gittiği şehirde otelin kapısının önünde futbolcularını takip eden bir baba arıyorum. Linyitspor ile yatan, Linyitspor ile kalkan bir baba arıyorum. Allah böyle bir babayı inşallah en ksa zamanda bize sunacaktır. Pozitif düşünelim ve sonuç ta pozitif olsun.  Ense karartmaya  gerek yok.  Yeni bir sayfa açıldı. Bakın Türkiye’de 973 ilçe var. Hiçbirinin üç tane Bal Ligi takımı yok. Ama Tavşanlı’nın var. Bu bile ayrı bir güzellik ve mutluluk değil midir?
          Merhum Ahmet Körhasan, merhum terzi Tahsin, merhum Ferit Akyol, kulakları çınlasın sevgili İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Taktak Hoca( İhsan Tandoğan) ile Linyitspor’a üç beş kuruş yardım amacıyle Ankara’ya gittiğimiz günü unutamam.  Tki Genel Müdürü Yusuf Çebi ve yardımcılarıyla birebir konuştuğumuz günden söz ediyorum.  Alacağımız alıp dönmüştük.  Bir Fransız Atasözünü severim.” Vermekten ziyade verme tarzı önemlidir” der. İstemesini bilmeliyiz. İsterken abartılı değil,makul olarak yaklaşmalıyız. Gün geldi hemen her kesimden birçok kişi Linyitspor’un üyesiydi. Bugün neden olmasın? Damlaya damlaya göl olur misali  doğru düzgün bir  yönetim yapacağı  çalışmalarla   göreceksiniz ne harikalar yaratacaktır.Linyitspor’a karınca kararınca bugüne kadar koşturan kim varsa hepsinden Allah razı olsun.   Bize  AB  standartlarında bir stad kazandıran Linyitspor’a vefa borcumuz olduğunu asla unutmamalıyız. Zamanında ünlü Göztepe’yi küme düşüren efsane Linyitspor’u ne çabuk unuttuk? Ünlü teknik direktör Mustafa Reşit Akçay’ı unutabilir miyiz? Tavşanlı’dan İzmir’e giden ekspreslere tebeşirle yazılan Linyitspor   adı gönüllere  de yazılmıştır. Meydanlara yerleştirilen dev ekranlarda Linyitspor’u izleyenler ne oldu?. İnsanı kurşun değil,vefasızlık öldürür. Vefasız olmayalım…..
    Dedim ya; Linyitspor küllerinden yeniden doğacaktır. Son haftada görülen gelişmeler ümidimi artırdı. Linyitspor bir süre önce değişen tüzüğüyle  yönetime  müessese dışı elemanlar aldı. Yapılan genel kurul hayırlı olsun. Sevgili milletvekilimiz Mehmet Demir’in çabalarına hassaten teşekkürü borç bilirim. O da  Linyitspor’un artık yeniden Büyük Linyitspor olması için elinden geleni yapıyor.Sevgili Tuna yönetim kurulunu göndermiş. Memnuniyet verici bir liste; Akın  Şirin Başkan  yeniden aramıza girmiş. Ben sevgili müdürüme sonuna kadar güveniyorum. Genel kurul sonrasında kendisini aradığımda hem kutladım hem de duygu ve düşüncelerimizi  paylaştık.  Bana :” Hocam sıcağı sıcağına kolları sıvadık. İşe başladık” dediğinde  ben de artık her şeyin güzel olacağına inandım. Aldığım bilgilere göre sevgili Akın Şirin’in yönetim kurulu şu hemşehrilerimizden oluşuyor:İş insanımız,gururumuz Ahmet Baş,Belediyemizin Başkan Yardımcısı Sevgili Aziz Solmaz, Gururumuz iş insanımız Süleyman Yılmaz’ın çalışkan oğlu,genç iş insanımız Mehmet Yılmaz, Ali Uğur Cansabuncu kardeşimiz, Süleyman Kumral,Sevgili Hakan Şahin,Mehmet Güner, Mustafa Şentürk,Serhan Bilgin, Yasin Karaaslan ,Bahar Cebeci kızımız, Tugay Öner,Bülent Turgut ,Melih Duygun. Nasıl bir yönetim ama? Yüzler gülüyor değil mi? Ben bu yönetimin Linyitspor’u düştüğü  çukurdan çıkaracağına yürekten inananlardanım. Kendilerine başarılar diliyorum. “ Alet işler el öğünür”misali,yönetim çalışırsa Linyitspor da eski görkemli günlerine geri dönecektir.    
 ŞEHİT  EVLADIMIZ J.ER ABDURRAHMAN ALTINBAY
          TAVŞANLI’NIN BAŞKÖY’ÜNDE ÖLÜMSÜZLEŞTİRİLDİ 

        Şehitler Ölmez. Derler ya gerçekten doğrudur. Ama onları ölümsüzleştirecek olanlar yine biziz. Tavşanlı’nın Başköy’ünde evladımız J. Er Abdurrahman  Altınbay bir süre önce şehit olmuştu. Tavşanlılı bu şehit evladımızın unutulmaması için en azından bir şey yapmalıydı. Bu yapıldı.  Değerli valimiz Musa Işın Bey’in  başkanlığında  Tavşanlı’ya gelen bir heyette  Tavşanlı Kaymakamı Hayrettin Baskın, Kütahya Milletvekilleri Mehmet Demir ve Adil Biçer, Hava Er Eğitim Tugay Komutanımız Tuğgeneral   Mustafa Baş, İl J. Komutanımız Alb. Vedat Kültür, Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürümüz  Ülkü Uslu, il ve ilçe protokol mensuplarından bazılarının, Tavşanlı Halkı’nın ve şehit erin hemşehrileri Başköylülerin de  hazır bulunduğu bir törenle şehit erin adı  geleceğin spor kompleksinin bir parçasına,  Halı Sahaya verildi.
          Bu anlamlı bir törendi. Çünkü Başköylüler evlatlarının adını artık her daim köylerinde görecekler,O’Törende   açılış sırasında Tavşanlı Müftüsü  Mevlüt Hakan Asan’ın da dua  ettiğini öğrendim.Açılışlar yapılan dualarla taçlanırlar. Köy muhtarı  Cemalettin Çınar  çok mutlu olduklarını açıklamış.  Ben de bir Tavşanlılı olarak sayın muhtarı kutluyorum. Yerinde bir hareket olmuş.  Törende dikkatimi çeken biri de sevgili evladımız  Celalettin Altay; Sevgili Altay çok görevli hemşehrilerimizden biri.  Hem Başköyspor Kulübü’nün başkanı, hem Kütahya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkan Yardımcısı,hem  Tavşanlı Yeşilay İlçe Temsilcisi,hem Türk Kamu- Sen Tavşanlı Temsilcisi hem de Türk Büro- Sen Kütahya  Şubesi Başkan Yardımcısı Başköylü bir çocuğumuz.  Kendisi gönülden kutluyorum. Zaten ne zaman spor konusunda tereddüde düşsem kendisini mutlaka arıyor ve işin doğrusunu buluyorum. 
           Yıllar önce eski valilerimizden Cemalettin Sevim ile birlikte merhum Kütahya Milletvekiliydi Av. H. Cavit Erdemir ile birlikte aynı köyde bir foseptik çukur açılışında bulunmuştum. Foseptik çukur deyip geçmemelidir. Bir köyün sağlıklı olmasında bu tür tesislerin bulunması şarttır.  Başköy adı gibi Tavşanlı Köyleri’nin arasında özel yeri olan bir köyümüzdür.  Muhtar  Cemalettin Çınar’ın yeni yeni projelerle  köyünü  daha da geliştireceğini öğrendim. Başarılar diliyorum. 

                             ŞEHİT KARDEŞİMİZ ÖĞRETMEN MUSTAFA ÇAĞLAR
                      İLKOKULU  İÇİN  YEN BİR GİRİŞİMDE BULUNULMUŞ

            Şehit Öğretmen Mustafa Çağlar yıllar önce Doğu Anadolu’da verdiğimiz şehitlerimizden birisidir. Ben kendisinin şehit edilişi sırasında Tavşanlı7daydım. Cenaze törenine bizzat katılmıştım Kayaarası Köyü o gün ayaktaydı. Hiç unutmam şehit öğretmen toprağa veriliyordu, tam o esnada bir askeri uçak yere yaklaşarak edeta şehiti selamlamıştı. Bu herkesi duygulandırmıştı. İster tesadüf deyin ister Allah’ın taktiri….
             Sanırım  Kayarası Köyü’nde öğrenci azlığından ilkkul bir süre kapalıymış. Öğrenci ve öğrenci yokmuş. Dolayısıyle okul geçici olarak eğitim ve öğretim faaliyetlerine kapatılmış. Şimdi yeniden açılan okulun adı da sadece Kayaarası İlkokulu olarak  anılıyormuş. Çalışkan ilçe milli eğitim müdürümüz sayın Raşit Refik Küçükkağnıcı gerekli girişimlerde bulunmuş ve okulun yeniden eski adıyle eğitim ve öğretim çalışmalarına açılmasını önermiş. Yerinde bir girişim.  Böylece şehit öğretmen Mustafa Çağlar eskiden olduğu gibi yine köyünün okulunda ebediyen yaşayacaktır.  Bu hassasiyetinden ötürü değerli müdürümü kutluyorum.  Şehitlerimizi ve gazilerimizi her halükarda yaşatmalıyız. Bu bizim görevimizdir.  Bir sokağa menekşe,papatya ismi vermek yerine şehitlerimizin adının verilmesi ne kadar doğruysa bir tesise de şehit ve gazi isimlerinin verilmesi o kadar doğrudur. 

            DEVLETİN ALDIĞI KARAR DOĞRUDUR DÜĞÜN VE DERNEKLERDE
 ASKERE UĞURLAMALARDA  ve  BENZER  ETKİNLİKLERDE  
YOL KESMEK  YASAK     OLMALIDIR

            Bu defa bir vesileyle bir düğün kortejinin bir yolu kesmesi insanlarımızı ayağa kaldırdı. İlgilileri önlem almaya götürdü.  Biz bunu bugüne kadar hep yaptık. Yapılanlara da göz yumduk.  Ama artık tuz koktu.  Aldığımız bilgilere göre sayın İçişleri Bakanlığımız bizzat konuya el atmış. Bundan böyle yol kesmelere 180 bin liraya kadar para cezası geliyormuş. Ben  bu tür  cezalara karşı değilim. Çünkü yanlış bir şey yapılıyor ve önlenmek isteniyor.  Bunu uygulamayanlar   bu ağır cezayı mutlaka göreceklerdir. İnşallah bu uygulama bir daha hiçbir yerde olmayacaktır.  Bakın yıllar önce kapalı mekanlarda sigara içilmesi yasaklanmıştı. Otobüs,tren,vapur,troleybüs,tramvay ve diğerlerinde  de öyle.  Fena mı oldu? İyiye iyi ,kötüye kötü.  Eğer bir yasak  kamu yararına yapılıyorsa buna eyvallah etmek zorundayız. Yasaklara uymak vatandaşlık görevimizdir.  Kırmızı çizgide geçmek yasaksa geçmeyeceksin.  Akarsuya,göle,denize atık su akıtacaksan akıtmayacaksın.  Ormanda piknik yapacaksan ateş yakmayacaksın.  Karayllarında ileri-geri,garip manevralarla dirift  atmayacaksın. Gecenin bir vaktinde  kulakları tırmalarcasına nara atmayacaksın.  Düğünlerde,kınalarda,şenliklerde aşka gelip havaya ateş atmayacaksın kardeşim. 


  TAVŞANLI’DA HAFIZLAR           
        Hafızlık;Kur’an-ıKerim’i bütünüyle ezberleme işidir.Hafızlık Müessesesi ta sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’dan bugüne daima  saygın bir müessese olarak kalmıştır. Hatta söylenir ki; Sevgili Peygamberimiz savaşlara Hafızların katılmalarını yasaklamıştı. Nedeni de Hafızların savaşlarda şehit düşmeleri sonucu ortaya çıkan sorunlardı. Hafız zor yetişiyordu. Kıymetliydi. Savaş ta olsa Hafızların şehit olmalarına göz yumulamazdı.
      Hafız sözcüğünün tam anlamı; Koruyan,muhafaza eden kimse,Kur’an-ı Kerim’i   bütünüyle ezberlemiş  olan ve ezberden  okuyabilen kimsedir. Asla argo ifadeyle  anlamadan ezberleyen kimse, ezberci değildir. 
      Hafız-ı hadis –Hafızü’l-hadis ise  Hadis ilminde geniş bilgisi olup ,çok hadis bilen kimsedir. Hafız-ı kütüp ise Kütüphane memurudur. Hafız-ı Mesnevi,Mevlana’nın  Mesnevi adlı  eserini ezbere bilen kimsedir. 
      Hafızası zayıf,sorunlu,zayıflamış kimselerden kesinlikle hafız olmaları beklenemez. Çünkü hafızlık için ilk şart; İdrak edilen  ,algılanan, öğrenilen şeyleri  zihinde tutma ve hatırlama hassasıdır. Buna bellek te diyebiliriz. Hafıza; Bilgisayar, telefon, otomatik kumanda merkezleri gibi  aletlerde bilgi ve emirlerin depolandığı kısımdır. Hafızadan cevap vermek,konuşmak,söylemek,yapmak  bir yere bakmadan  hatırlamak suretiyle  ezbere cevap vermektir. Hafızasından silememek ise,  unutmak istediği  halde unutamamaktır.      Allah kimseye hafıza kaybı yaşatmasın. Hele hele hafızlara asla. Çünkü hafıza kaybı, sinir sistemindeki bir  bozukluktan dolayı  hatırlama, zihinde tutma kabiliyetinin  zayıflaması  veya tamamen kaybolması,bellek yitimi,amnezidir. Bugün sadece ülkemizde değil,tüm dünyada birçok ülkede(özellikle Müslüman ülke)  hafızlık,yani bütünüyle ezberleme işi devam etmektedir.  Allah şahittir; Ayetel Kürsi’yi lise günlerimde çok zor ezberlemiştim. Merhum,sonra avukat oldu Emetli Hakkı Akın adlı  yatılı arkadaşım Kütahya Lisesi’nde yatakhanede bir gün yatağımda uzanırken yanıma gelerek elindeki bir kağıdı  elime tutuşturmuş ve bana.” Bülentciğim, bak ara sıra ,yatarken de olur, bu duayı ezberle “ demişti. Ayet’el Kürsi imiş.  Sadece okunuşu yazılı bu duayı zar-zor ezberlemiştim. Bugünh bile ilerlemiş yaşıma rağmen her halükarda bu duayı çok çok okurum,eskilerin yaptığı gibi dört bir yanıma döner üfürürüm.Bu duanın beni ve çevremi koruduğuna yürekten inanırım. Gece yatarken, bir araca binerken,yola çıkarken,istirahat halindeyken,bir sıkıntı halinde hep okurum. 
        Aklıma takılıverdi; Acaba Tavşanlı’da hafız olarak kimler var veya varmış? Diye düşünmüştüm. İlk aklıma gelen de canlı bir kaynak olmuştu. Olsa olsa küçük yaştan beri halkın içinde yaşamış değerli dostum berber Ergun Ekiz’e başvurmayı kafama koymuştum.  Bulabildiğimiz kadarını telefon konuşmalarımızda tespit ettim.  Gerçekten Tavşanlı’da nice hafız kardeşlerimiz,büyüklerimiz varmış.Muhakkak  bulamadıklarımız olmuştur; Ama  istisnalar kaideyi bozmaz. 
         Ajandamı açtım; şu değerli isimleri buldum: Bazıları merhum,bazıları elini eteğini çekmiş,bir kısmı halen aktif hayatını yaşıyan hafızlar.   Ama hafızların sadece   kendi esas görevleri dışında  vakit namazlarını kıldırabildiklarını, Cuma namazı, bayram namazı kıldırabildiklerini, Hatim Duası yaptıklarını, Mevlid okuduklarını,  birçok duayı okuduklarını,  ezan okuduklarını, bir hatip gibi konuştuklarını,cenaze namazı kıldırabildiklerini, bir bebeğin kulağına  isim koyma sırasında ezan okuduklarını, Yağmur Duasına katıldıklarını unutmamalıyız.   Benim listelediğim değerli hemşehrilerim arasında   bunları yapan  hafız kardeşlerim vardır. 
           Halen hayatta olanlarına Allah’tan sağlıklı uzun ömürler diliyorum; hayatta olmayanlarla da Allah’tan rahmet diliyorum.  Yazımda bayan hafız kardeşlerimin adlarını yazmadım.  İzinlerini almadan da yazmam.
           Sevgili  Hafız İbrahim Aslan, merhum Hafız  Davut Özay, Hafız İsmail Doğru, merhum Hafız Moymullu Kenan Aygün, Hafız Ahmet Yaşar Çakmak Hoca, Hafız merhum Ahmet Gürer( Emekli öğretmen,Allah kendisine sağlık ve afiyet versin,Şifa melekleri yoldaşı olsun Mustafa Gürer’in babası), MerhumHafız Gemalmaz( İbrahim Akalın),Merhum  Esmer Hafız,Merhum Ekizlerin  Hafız  Yusuf Hoca, Merhum Leylek Hafız, Merhum Hafız  Kadir Balaban Hoca( Arkasında Keşkekçi Camii’nde çok vakit namazı,Cuma namazı,bayram namazı kıldım),Tunçbilek’te Hafız Mustafa,Çukurköylü merhum Hafız Ali Çelik Hoca, Salih Hoca’nın oğlu merhum Hafız Cemal, Merhum Hafız Hoca, Merhum Carsanların  Hacı Hafız Özerdem Hoca , Merhum Yeniköylü  Hafız Süreyya Hoca, Merhum Hafız  Şahmelekli  Emin Uluğ Hoca, Merhum Hafız  Uşaklı Ali Hoca(Merhum  Berber Orhan, Berber  Uğur, Almanyalı Adnan ve Şoför merhum Halis Şentürk’ün babaları),Merhum Moymullu  Hafız Ali Hoca( Toprak testi ve ıbrık üretirdi), Merhum kunduracı   Taktak Hafız Hoca, Merhum Hafız Yakup Hoca(  irticalen konuşur,anında  bir dörtlük üretir,insanlarımızı tebessüm ettirirdi) Hafız Ahmet Özdemir, Hafız Halil İbrahim Güçlü, Hafız Mehmet Çağırkan, Hafız Halil Karahan ve Hafız İsmail Dinç   bulabildiğim hem Hafız,yerinde hem imam, yerinde hem hatip,yerinde hem müezzin  hemşehrilerim. Bu arada Merhum İstanbullu, Kocagözler’den evli  Hafız Abdurrahman da  çok sayıda hafız yetiştirmiştir.            Şahsen ,değerli Hafızlara  karşı aşırı bir saygım ve sevgim olduğunu ifade etmek isterim.  Çoğuyla iyi-kötü dostluklarımız oldu.       Aklıma birkaç isim daha geldi; müezzin kardeşlerim bunlar: Eski Ulucami  müezzini  Hafız Mustafa, Merhum  Sucu Ali,Paytarların  İsmail Ayvalı  da   unutamadıklarımız arasında. Ezan denilince aklıma merhum Moymullu Hafız   Kenan Aygün  Hoca geldi.  Sabah ezanının okurken ılgıt ılgıt esen seher yelleri gibi kulağımıza kadar gelen o güzel ezanı unutmak mümkün mü? İnşallah ,Merhum,Peygamberimizin okuduğu ezanla  mutlu olduğu   Bilal Habeşi’nin komşusu olmuştur. Ezan deyip geçmeyin;  Her vaktin bir makamı vardır.  Güzel okunan bir ezan bir Hıristiyan’ı veya bir başka dinden olanı  Müslüman yapabilir.  Ama ne zaman ezan-ı Muhamedi  hoparlörlerle okunur oldu, madeni ses insanımızı minareden okunan ezan kadar duygulandıramıyor.                          

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları